Ünal Aysal'ın hayalleri suya düştü!

Aysal gizli hedefine ulaşsaydı, ekibini değiştirerek, Haldun Üstünel, Hakan Üstünberk ve Tayfun Beyazıt'ı yeni yönetimine alacaktı.

Galatasaray'da mali ve idari yönden ibra olurken, borçlanma yetkisini de alan Başkan Ünal Aysal, genel düşüncenin aksine Mali Genel Kurul'dan mutsuz ayrıldı.

11 saat süren kongrenin perde arkasında çok ilginç gelişmeler yaşandı. Başkan Aysal'ın kongrede ne istediğini çoğu kimse anlamadı. Genel kurul gibi... Genel kurul da, "10 ay önce bize sormadan nasıl seçim yaptıysan yine kararı kendin ver" mesajını iletti Aysal'a. Bu aslında Aysal'ın hiç de arzu etmediği bir durumdu. Bu yüzden ekibinden Sedat Doğan ile Mehmet Karlı, Kongre Divan Başkanı Duygun Yarsuvat'a seçim oylaması yaptırmak için çok çaba sarf etti. Hatta kuliste bazı üyeler Aysal'ın yanına gelip, "Siz genel kurul karar verecek diyorsunuz ama böyle bir durum söz konusu olamaz. Çünkü gündem maddesi 'oylama değil görüşülmesi' diyor" ifadelerini kullandı ama Başkan dikkate almadı.

Oturuma başkanlık eden Yarsuvat, yönetimin isteğine karşın oylamaya gitmedi. Genel kurulda mevcut yönetimin görev süresinin ne olduğu konusunda görüşler ortaya konulurken seçim yapılmadı. Ünal Aysal bundan son derece rahatsız oldu.

Bunun iki nedeni var:

1- Oylamadan seçim kararı çıksaydı bunu bir fırsat olarak değerlendirecekti. Çünkü ekibini yenilemek istiyordu. Hatta yeni yönetimde Haldun Üstünel, Hakan Üstünberk ve Tayfun Beyazıt'ın yer alması kesinleşmişti. Ancak seçim kararı çıkmayınca Aysal'ın huzuru kaçtı. Çünkü ekibinde göndermek istediği isimler var.
2- Oylamada seçim kararı alınmasaydı bu da Aysal'ın işine yarayan bir nokta olacaktı. Çünkü bu yönetimin görev süresinin 3 yıl olduğunun tescili anlamına gelecekti. 10 ay önce seçilen yönetimin görev süresi ile ilgili çekinceler devam ediyor.

Mahkeme kapıda

Galatasaray Başkanı'nın moralini bozan nokta bu. Çünkü yönetimin görev süresiyle ilgili farklı görüşler var. Ancak bir grup, Aysal ve ekibinin görev süresinin Mayıs'ta sona ereceğini iddia ederek konuyu mahkemeye taşımaya kararlı. Bu istihbarat Başkan'ın da kulağına gitti.

İbra konusu ise kesinlikle bir başarı olarak görülmemeli. Çünkü ibra kesin başarının ifadesi değil. Adnan Polat olayı bu noktada bir istisna. O dönem Polat bütün ısrarlara karşın genel kurulun seçim talebini reddetmişti. Aysal bu noktada stratejik davrandı. Tehlikeyi erken gördü ve özellikle gündem maddeleri konusunda ısrarcı olmadı. Ancak yine de ibrasızlıkla ilgili çekincelerini eski yönetimleri de sepete koyarak ek gündem maddesi ile bertaraf etmeye çalışması da dikkatlerden kaçmadı.