'Fenerbahçe'yi 8 yıl cezadan kurtardım'

Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, 3 Temmuz 2011'de başlayan şike süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.

GİRİŞ 18.09.2013 09:50 GÜNCELLEME 18.09.2013 17:17
Bu Habere 21 Yorum Yapılmış

Four Seasons Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan Mehmet Ali Aydınlar, 3 Temmuz 2011 sürecinde yaptıklarının karşılığı olarak hain ilan edildiğini belirterek, "Bütün çabam ve hedefim büyük sıkıntılarla dolu süreçten ülkenin en değerli oluşumları olan kulüplerin en az zararla çıkabilmesiydi. Yaşadığım 7 aylık sürecin tamamını bu hassasiyet üzerine kurdum ve bütün arkadaşlarımla bunun için olağanüstü bir çaba gösterdik. Karşılığı ne oldu  Bütün bu çabalarımın karşılığı hedef gösterilmek, hain ilan edilmek, milyonlarca insanın önüne hedef olarak konulmak oldu. Bu süreçte onbinlerce taciz mesajına ve tehditlere maruz kaldım. Hakkımda yüzlerce dava açıldı. Yaşamımın 25 yılını verdiğim kulübüm ve spor camiası önünde itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldım. Bu yaşananları hak edecek ne yaptım " ifadelerini kullandı.

-"Fırsat bir kere değil tam 3 defa Fenerbahçe yöneticilerinin eline geçti"

Şike sürecinde Fenerbahçeli yöneticilerin eline 3 defa fırsat geçtiğini ancak yöneticilerin bunu kişilerin bekası için ellerinin tersiyle ittiğini iddia eden Aydınlar, şöyle devam etti:

"Fırsat bir kere değil tam 3 defa Fenerbahçe yöneticilerinin eline geçti ama kişilerin bekası için bunları ellerinin tersiyle ittiler. Her ne kadar UEFA yetkilileri 'Soruşturmada adı geçen kulüpler Avrupa kupalarına katılabilir' dese de, 'Elimizde biz temiziz kağıtları var' demeyi de ihmal etmediler. 15 Ağustos'ta iki Fenerbahçe yöneticisini TFF'ye davet ettim. 'Bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmeyin. Kulübün menfatleri bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmemekten geçiyor. (Bu yıl tedbiren katılmıyoruz) diyebilirsiniz' dedim. Aynı gün yaptığım basın toplantısında da 'kendisinden şüphesi olanlar Avrupa kupasına gitmesin' dedim."

-"Trabzonspor yerine Bursaspor'u önerebilirdik"

Aydınlar, UEFA'nın sürecin başladığı 3 Temmuz 2011'in ertesi gününde TFF'ye bir mesaj gönderdiğini ve Fenerbahçe'nin UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gönderilmemesi gerektiğini vurguladığını aktardı.

Fenerbahçe yöneticilerinin önce gitmeme kararı aldığını sonra da bu kararı TFF versin diye topu kendilerine attığını kaydeden Aydınlar, Türkiye'yi riske edemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Sürecin başladığı günün ertesinde UEFA yollamış olduğu mesajla bu konuya dair hassasiyetini bizimle paylaştı. Bu uyarı üzerine Fenerbahçe yöneticilerini çağırdım ve bunu kendileriyle paylaştım. Kendilerinden acilen konuyla ilgili karar vermelerini istedim. Bir yönetici ayağa kalkarak, 'Başkan şimdi gidiyoruz. Yönetim kurulu toplayıp, Şampiyonlar Ligi'ne katılmama kararını alıyoruz' diyerek federasyondan ayrıldılar. 23 Ağustos'ta gelen bu mesajda UEFA net bir şekilde, 'Fenerbahçe gelmesin' diyordu. 'Gelirse siz göndermeyin. Aksi takdirde Türkiye'yi cezalandıracağım' diyerek altını çiziyordu. Türkiye'yi riske edemezdim. Ertesi gün 'Kararı siz verin' dediler. Biz de kararı verdik ve Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmadığı bilgisini UEFA'ya ilettik. Fenerbahçe'nin katılmama kararının ardından bir televizyon programına katıldım ve Trabzonspor'un kupaya alındığını öğrendim. Bunun üzerine UEFA yetkilisine tepki gösterdim. Zira Trabzonspor da soruşturma kapsamında ismi geçen kulüplerden bir tanesiydi. Bize sorulsaydı, Trabzonspor yerine Bursaspor'u önerebilirdik."

- "Fenerbahçe'yi çok daha büyük bir cezadan kurtardım"

Aydınlar, Fenerbahçe'yi UEFA Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyerek daha büyük bir cezadan kurtardığını söyledi.

Fenerbahçe'nin UEFA kupalarına gitmemesiyle, konunun 1 senelik cezayla kapanabileceğini savunan eski TFF başkanı, şunları ifade etti:

"UEFA yetkilileri, UEFA'nın amiral gemisi olan ve kendilerine göre dünyanın en önemli organizasyonu durumunda bulunan Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'yi oynatmayacaklarını söylemişlerdi. Fenerbahçeli yöneticiler de bunu biliyordu. Ben göndersem bile UEFA o sene Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almayacaktı. Türk Milli Futbol Takımı ve diğer takımları 3 ile 5 yıl, Fenerbahçe'yi de 8 yıla kadar cezalandıracaktı. Ben Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyerek çok daha büyük bir cezadan kurtardım. Ayrıca milli takımı ve diğer kulüpleri de alacağım kararla riske atamazdım. Bu tarih sonrasında Fenerbahçe yöneticileri tribünlere oynamaya başladılar. Beni kötüleyerek durumu kurtarmaya ve hain Fenerbahçelipozisyonuna düşürmeye çalıştılar. O gün bugün de buna devam ediyorlar. Bugün ortaya çıkan tabloya bakınca o gün UEFA'nın söylediğinin aynının olduğunu görüyoruz."

Sarı-lacivertli yöneticilerin taraftarlarını yanıltmaya çalışıldığını savunan Aydınlar, "UEFA, Şampiyonlar Ligi'ne alınmayacağını net bir şekilde söyledi. Bir de 'bizi yollasalardı oynayacaktık' deniliyor. Sadece ve sadece toplum ve Fenerbahçe taraftarı yanıltılmaya çalışılıyor. Benzer bir konu bugünlerde yaşanıyor. Fenerbahçe yönetcileri 'CAS'ın kararı ne olursa olsun Avrupa'da oynayacağız' dediler. Ne oldu  Sonuçta Fenerbahçe taraftarı yanıtıldı. Sonucunda Fenerbahçe Avrupa'dan men edildi" diye konuştu.

-"Platini ile Larnaka'da bizzat görüştüm"

UEFA'yla yaptıkları pazarlıkları Başkan Michael Platini'ye kabul ettirdiklerini bildiren Aydınlar, "O tarihte son derece hassas ve önemli bir karar verdik ve bu kararı UEFA'nın 'Kesinlikle yapamazsınız' demesine karşın aldık. İsviçre'ye gidip bizzat Platini'ye anlattım. Platini ile Larnaka'da bizzat görüşme yaptım ve kendisine kabul ettirdim. Liglerin oynatılacağını ve konuya dahil kararın ligin sonunda play-off'tan önce alınacağını, ligler oynanırken karar vermeyeceğimizi açıkladım. Bu da süreci rahatlattı ve kulüpler adına milyonlarca lira zarara verecek bir tehlikenin önü kesildi" ifadelerini kullandı.

-"Pazarlıkları Türk futbolu adına yaptık, Fenerbahçe için değil"

Mehmet Ali Aydınlar, UEFA ile yapılan pazarlıkların Türk futbolu için gerçekleştirildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Pazarlıkları Türk futbolu adına yaptık, Fenerbahçe için değil. İsmi geçen bütün kulüpler adına yaptık ve pazarlıkta başarılı olduk. Bana göre Türk futbolu adına ele geçmiş en önemli fırsatı yakaladık. İsviçre'de yapılan pazarlıklar meyvesini verdi. UEFA teklifimizi kabul etti. Puan silme, para cezaları ve sadece 1 yıl Avrupa kupalarından men edilme kaydıyla dosyanın kapanması sağlanmıştı. Herkes de bu pazarlık üzerinde mutabık kalmıştı ama pazarlıklarımızın tamamı sözlüydü. Bunun üzerine yazılı teyit istedim. UEFA yazılı olarak anlaştıklarımızı teyit etti. Şimdi hepinize sormak istiyorum. O gün bu istenenler gerçekleşmiş olsaydı, Fenerbahçe yönetimi kişileri kurtarma adına tamamen kişisel duygu ve hırsalar adına değil de tarihi 100 yıla dayanan bu köklü kulüp adına kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket etseydi bugün hangi noktada olurduk "

-58. maddenin değişmesi

UEFA'nın süreç devam ederken TFF talimatnamesinin 58. maddesinin değişmesine karşı çıktığını anlatan Aydınlar, sözlerine şöyle devam etti:

"Sürecin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi için tek engel 58. maddeydi. Pazarlıklar sırasında 58. maddenin çok ağır olduğunu ve değişmesi gerektiğini UEFA yetkililerine anlattım. Onlar da süreç devam ederken, 58. maddenin değiştirilemeyeceğini ancak genel kurul kararıyla bir seferlik askıya alınabileceğini, karar verildikten sonra değiştirilebileceğini belirttiler. Kulüpler Birliği de maddenin değişmesini istedi. Fenerbahçe başkanı, '58. maddenin değişmesini istemedik' diyor ama Kulüpler Birliği 14 imzayla '58. madde değişsin, küme düşme kaldırılsın' diye TFF'ye müracaat etti. Peki ilk imzayı atan ve '58. madde değişmezse Türk futbolu batar' diyen kim "

FENERBAHÇE BAŞKANLIĞINA ADAY DEĞİLİM

Eski Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe Kulübü'nün 2 Kasım'da yapılacak olağanüstü seçimli genel kurul toplantısında başkan adayı olmadığını açıkladı.

Aydınlar, Four Seasons Bosphorus Otel'de düzenlediği ve 2 saati aşkın süren basın toplantısında, Fenerbahçe Kulübü'ne başkan adaylığı konusunda, "2 Kasım'da yapılacak Fenerbahçe Kulübü'nün olağanüstü genel kurulunda başkan adayı değilim. Ancak şayet Fenerbahçe'nin içine düştüğü bu zor durumun tek sorumlusu olan bu zihniyet, yönetim konusundaki ısrarını sürdürmeye kalkarsa, şayet emanetçi bir aday aracılığıyla bu büyük kulüp üzerindeki vesayeti sürdümeye çalışırsa, kararımı gözde geçireceğimi, buradan ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Aydınlar, toplantıda Spor Toto Süper Lig'de 2010-2011 sezonuna ilişkin başlatılan şike ve teşvik soruşturmasının ardından yaşanan süreçle ilgili, Fenerbahçe cephesinden kendisine yöneltilen iddialara ve tepkilere yanıtlar verdi.

Kongre sürecinde ciddi başkan adaylarının çıkacağına inandığını belirten Aydınlar, "Fenerbahçe kimsenin vesayetinde değildir. Kimse Fenerbahçe Spor Kulübü'nün sahibi değildir ve kesinlikle Fenerbahçe'nin üzerinde değildir. Herkes haddini bilmelidir. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ana sorunu seçim değildir. Sorun zihniyet sorunudur. Kulübün geldiği durumun, gündem değiştirme manevralarıyla örtbas edilme sorunudur. Sorun 106 yıllık kulübün getirildiği nokta ve yönetim anlayışı sorunudur" ifadelerini kullandı.

25 yılını kulübe veren bir spor adamı olarak bazı notların altını çizmek istediğini vurgulayan Aydınlar, "Dünya üzerinde 25 milyonun üzerinde tüketicisi, taraftarı olan, yıllık cirosu 200 milyon dolarlarla ifade edilen, bu şekilde yönetilen bir tane kuruluş var mıdır " şeklinde bir soru yönelterek, başkan adaylığıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Her zaman Fenerbahçe Kulübü başkanı olmak istediğimi söyledim ama bir noktanın altını çizdim. Kulübümün bana ihtiyacı olursa... Bugün buradan açıklıyorum, 2 Kasım tarihinde yapılacak kongrede başkanlığa aday değilim. Kongreye 10-15 gün kala, Fenerbahçeyi temsil edecek geleceğe taşıyacak bir çok aday çıkacağına inanıyorum. Ancak şayet Fenerbahçe'nin içine düştüğü bu zor durumun tek sorumlusu olan bu zihniyet, yönetim konusundaki ısrarını sürdürmeye kalkarsa, şayet emanetçi bir aday aracılığıyla bu büyük kulüp üzerindeki vesayeti sürdümeye çalışırsa, kararımı gözde geçireceğimi, buradan ifade etmek istiyorum."

-"Yönetim kurulu üyeleri zararı tazmin etmelidir"

Fenerbahçe Kulübü'nün yönetim kuruluna seslenen Aydınlar, 3 Temmuz süreci nedeniyle kulübün yaşadığı maddi zararın yöneticiler tarafından tazmin edilmesi ve 2 Kasım'daki kongreye kadar da bir ödeme planının yapılması gerektiğini ifade etti.

Yöneticilerin hesabıyla üç yıl için bunun bedelinin 135 milyon avro olduğunu dile getiren Aydınlar, şöyle konuştu:

"Ciddi bir çağrım var. Fenerbahçe Yönetim Kurulu bu zararı tazmin etmek zorunda. 2 Kasım'daki genel kurula bu zararı nasıl tazmin edeceklerine dair ödeme planını sunmaları gerekiyor. Bir kongre üyesi olarak bu süreci başlatıyorum. Kulübün bu süreçte aldığı maddi ve manevi çok büyük zararları var. Kendi hesaplarıyla 3x45 milyon avro, toplam 135 milyon avro yapıyor. Bu kendi tespitleri. Burada da taraftarı ve kongre üyelerini yanıltmaya çalıştılarsa, bu konuda da kendileriyle pazarlık yapabilirim. Kulüp davalarla ve mahkemelerle uğraşmaktan yorgun düştü. Yönetim kurulu üyelerinin bunu tazmin edeceklerine inanıyorum. İçlerinde çok büyük iş adamları var, bu paralar onlar için önemli paralar olmasa gerek."

Yönetim kurulu üyelerinin, hukuk kurallarını ve yöneticiliğin gereklerini çok iyi bildiklerini kaydeden Aydınlar, her bir yöneticinin maddi zararla ilgili müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatına haiz olduğunu anlatarak, "Bunun yasalar önünde zorunlulukları vardır. Sürece dair büyük bir zarar söz konusudur. Fenerbahçe'ye bu lekeyi sürenler, kişilerin bekası için kulübü ateşe atanlar, bunu tazmin etmek zorundalar. Yaşanan zarar ödenir, kapanır. Ama manevi zarar... Hiçbir paranın manevi zararı karşılayabileceğini düşünmüyorum" şeklinde konuştu.

- "Yeter artık! Fenerbahçe değişmek zorunda..."

Fenerbahçe Kulübü'nde değişim ve yeniden yapılanma hamlesinin başlaması gerektiğini vurgulayan Mehmet Ali Aydınlar, "Yeter artık. Fenerbahçe değişmek zorunda ve bu değişim hemen başlamak zorunda" dedi.

Taraftarın Fenerbahçe'yi olan sevgisinin oluşturduğu enerjinin, kişilerin egoları yüzünden tüketildiğini savunan Aydınlar, şunları kaydetti:

"Dünya değişiyor, alışkanlıklar değişiyor, değişmeyen tek şey Fenerbahçe'deki kaos ve gerilim. Hep mi sizin dışınızdakiler suçlu. Yeter artık! Fenerbahçe değişmek zorunda ve bu değişim başlamak zorunda. Fenerbahçe yenilenmek zorunda. Uluslararası bağımsız denetim kuruluşlarının hesapları denetlediği, konsolide bilançoların camia ile paylaşıldığı, her unsuruyla şeffaf ve hesap verilebilir, çağın değişen yönetim anlayışına ayak uyduran bir dünya kulübü yoluna girmek zorunda Fenerbahçe. Tüm Fenerbahçeliler artık betonu, inşaatı değil, tüm branşlarda Türkiye'de ve Avrupa'da kalıcı sportif başarıları konuşmak istiyor. Bunu gerçekleştirecek bir yönetim anlayışına özlem duyuyor. "

Eski Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Aydınlar, 3 Temmuz süreciyle ilgili hep samimi davrandığını, iyi niyetli olduğunu belirterek, "Kim hain, kim gerçek Fenerbahçeli bunu herkes görecek, bunu tarih yazacak" dedi.

Four Seasons Bosphorus Otel'de düzenlediği basın toplantısında açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Aydınlar, süreçle ilgili karşısındaki kişilerin hiçbir zaman iyi niyetli ve açık olmadığını, kendisiyle konuştuktan sonra arkasından planlar yaptığını kaydederek, "Ben hep doğrunun yanında oldum, hep ahlakın ve ahlaklının yanında oldum. Öyle olmaya da devam edeceğim. Tarih gerçekleri gerçekten yazacak. Kim Fenerbahçeli kim değil, kim hain kim gerçek Fenerbahçeli, bunu herkes görecek, bunu tarih yazacak" şeklinde konuştu.

Fenerbaçe Yönetim Kurulu'nun bu davanın bir siyasi dava olduğunu iddia ettiği ifade edilerek yöneltilen soruya Aydınlar, "İleride siyasi olduğu, bir operasyon olduğu ortaya çıkarsa Aziz Yıldırım'a iadei itibarın verilmesinin baş savunucusu ben olacağım" diye yanıt verdi.

Aydınlar, şöyle devam etti:

"Operasyon, siyasi, cemaat deniliyor, ergenekon deniliyor. Gerçekten bilmiyorum. bahsedilen hiçbir kurumla kuruluşla ilgim alakam yak. Varsayalım ki öyle olsa bile sonuç sportif açıdan bellidir. Sebebi her ne olursa olsun, bilmiyorum. Bahsedilen şey operasyonsa, o şahıslar için bu operasyon yapılıyorsa, hani 'Dar ağacında olsak da son sözümüz Fenerbahçe' idi. O zaman Fenerbahçe'nin yolunu açmak gerekmez mi  İleride siyasi, bir operasyon olduğu ortaya çıkarsa, Aziz Yıldırım'a iadei itibarın baş savunucusu ben olacağım" şeklinde ifadeler kullandı.

-"Ben aptal mıyım, bilerek gidip federasyona başkan olayım"

Aydınlar, şike ve teşvik soruşturmasını bile bile federasyon başkanı olduğu yönünde bir dönem çıkan iddiayla ilgili olarak, "Benim aptal olmam lazım. Ben bile bile böyle bir işe girer miydim  Siz o tarihleri düşünün. Fenerbahçe'ye başkanlık için ismi geçen en önemli isim benim. Ben aptalmıyım böyle bir şeyi bilerek gidip federasyonu başkan olayım " diye konuştu.

Fenerbahçe'nin önde gelen yöneticilerinden birisine, "Nedir benimle sorununuz, neden benimle uğraşıyorsunuz " dediğini hatırlatan Aydınlar, "(Karşımızda çek ciddi rakip sensin, o nedenle bu yapılıyor. Ben yarın aday olsam aynı şey bana da yapılırdı) dedi. Bunu da yalanlayabilir belki ama yanımızda şahitler vardı. Nelerle mücadele ediyoruz. Bu işi uzatmanın ne Fenerbahçe Kulübü'ne ne Türk futboluna faydası yok. Bunları geride bırakalım, önümüze bakalım. Yargıtay süreci şahısları ilgilendiriyor. Kulüpleri ilgilendiren kısım sonlanmıştır" şeklinde konuştu.

-"Yapmak istediğimiz, o senenin yok sayılmasıydı"

Aydınlar, kendi başkanlığındaki Futbol Federasyonu olarak 3 Temmuz süreciyle ilgili yapmak istediklerinin, 2010-2011 sezonunu yok saymak olduğunu kaydetti.

Eski TFF başkanı konuyla ilgili, "Disiplin kurulu, 'Şu maçlarda şike yapıldı' diye karar verseydi, kupalar geri alınacaktı. Yapmak istediğimiz o seneyi yok saymaktı. Hem Türkiye ligi hem Türkiye Kupası'yla ilgili sorunlar vardı. Bizim düşüncemiz o seneyi yok saymaktı. Şike tespit edilen maçlar hangileriyse o maçlara göre naklen yayın gelirleri, şike yaptığı iddia edilen takımdan alınıp karşı takıma verilecekti" şeklinde ifadeler kullandı.

-"Bazı insanlar koltuklarına yapışmışlar, kalkamıyorlar..."

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'ndaki görevinden kendi isteğiyle ayrıldığını bildiren Aydınlar, olağanüstü şartların yaşandığı 3 Temmuz sürecinin, bir çok spor hukukçusunun ortaya çıkmasıyla, saçma yorumlarla sabote edildiğini savundu.

"Bazı insanlar koltuklarına yapışmışlar, kalkamıyorlar. Ben anında bırakırım" diyen Aydınlar, "Bu işler sosyal sorumluluk işi. Burada insanlar hizmet için gelir. Başarılı olursanız devam edersiniz. Başarısızsanız bir saniye bile orada durmamak gerekir. Benim anlayışım bu. Maalesef herkes aynı kanaatte değil" diye görüş belirtti.

UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik'ten gerekli desteği görüp görmediği sorusuna Aydınlar, "Bu süreç boyunca bize çok yardımcı oldu. Yanlış davranışını şahsen ben görmedim. Türk futbolu açısından önemli bir mevkide" yanıtını verdi.

Bir soru üzerine, spor kulüplerinin Türkiye'nin ekonomik olarak son 10 yıldaki gelişimine ayak uyduramadığını savunan Aydınlar, "Türkiye bana göre bu fırsatı kaçırdı. Bu bütün kulüpler açısından geçerli. Şuna inanıyorum, Türkiye'de kulüpler kurumsal değil, amatörce yönetiliyor" dedi.

Yargıtay'da süren devanın ceza davası olduğunu ve kişileri ilgilendirdiğini kaydeden Aydınlar, "İnşallah hepsi aklanır. Oradan aklanmaları demek sportif sonucu değiştirmeyecektir" diye konuştu.

-"Kendilerini kurtarmak için taraftarın önüne beni attılar"

2011-2012 sezonunda Fenerbahçe'nin yerine Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ne alınmasıyla sarı-lacivertli yöneticiler için sorun çıktığını anlatan Aydınlar, "Arkadaşlar kendilerini kurtarmak için taraftarın önüne beni attılar, hedef gösterdiler. Ama ben gerçekten insanları tanımakta zorlanıyorum. İçeride benimle farklı konuşanlar dışarıda mikrofonlara farklı konuştular. Herkesten rica ediyorum. Lütfen iki yüzlülük yapmayalım. Gerçekler ortada arkadaşlar" şeklinde konuştu.

Fenerbahçe'nin CAS'taki savunmasında, (Biz zaten gelmedik, cezamızı çektik) dediğini sandığını ifade eden Aydınlar, "Öbür taraftan da taraftara 'Bizi Mehmet Aydınlar göndermedi' diyor. Yani işinize gelirse Mehmet Ali Aydınlar göndermedi, işinize gelmezse 'Biz gelmedik' zaten diyorlar" şeklinde ifadeler kullandı.

Bir Fenerbahçeli olarak takımdan en çok zevk aldığı dönemin 103 golle şampiyon olunan sezon ile 2010-2011 sezonunun ikinci yarısındaki dönem olduğunu anlatan Mehmet Ali Aydınlar, "Olağanüstü bir mücadele, başarılı futbol vardı, hepimiz zevk aldık ama başka şeye bakmak lazım. Neticede spor hukukuna bakmak lazım. Bana dediler ki: Tamam bir takım şeyler var... Hatta hatırlayın Aykut çıktı dedi ki, (Hız aşımı var ama radara biz yakalandık) dedi...." diye konuştu.

Aydınlar, "Vatandaş Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe'nin şike yaptığına inanıyor mu ", sorusuna, "Çıplak gözle maçı izleyen bir kişinin bu maçlarda şike var demesi mümkün değil ama ben sonuca bakıyorum. Sonuç belli, yorum yapmama gerek yok benim" cevabını verdi.

UEFA Başkanı Platini ile Viyana'da yaptığı görüşmede, Platini'nin kendisine 45 bin, genel sekreter Infantino'ya da 70 bin şikayet maili ve faksı gittiğini söylediğini belirterek, "Şikayetlerin ana konusu da şu. (Sen Fenerbahçelisin, kulübü koruyorsun, dolayısıyla bizim müdahale etmemizi istiyorlar) dedi. Türkiye'den çok ciddi baskıların olduğu kesindi" şeklinde konuştu.

-Ali Koç sorusu

Bir konuşmasında (Yukarıda Allah var Ali Koç) dediği hatırlatılarak, "Bunun altında yatan sebep neydi " sorusu yöneltilen Aydınlar şöyle konuştu:

"Futbol Federasyonu'nun genel kurulunda dört Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi beni istifaya davet ettiler. Fenerbahçe için nasıl çalıştığımı en iyi bilenlerden birisi de bahsettiğiniz arkadaş. İnsanda biraz vicdan olur insaf olur. Ben o arkadaşın da olduğu ortamda (Fenerbahçe küme düşmeyecek) dedim. 3-5 gün sonra bir arkadaş çıktı televizyon kameralarının karşısına, (Bizi küme düşürün, hergün ölmektense bir gün ölelim) dedi. Sonra geldiler bu taleplerini ilettiler. Yazı vermelerini istedim, veremeyeceklerini söylediler. Ben nasıl işlem yapacağım  Sonra (Bak Fenerbahçe'yi küme düşürdü) diyeceklerdi. Hep hesap var çünkü."

-Konuşmasını gözyaşlarıyla tamamladı

Mehmet Ali Aydınlar, vefat eden oğlunun da konu edildiği bir soruyu yanıtlarken, gözyaşları içinde basın toplantısını sonlandırdı.

Bir gazetecinin, "22 yıl önce Fenerbahçe'de yönetime başladığınızı söylediniz. Fakat mevcut başkan bir televizyon programında sizin yaşadığınız manevi acıya atıfta bulunarak, işte o kendisini toparlasın diye voleybolu ona teslim ettik gibi bir şey söylemişti. Bununla ilgili çok konuşmadınız " şeklindeki sözleri üzerine Aydınlar, "Bu konuda çok konuşacak bir şey yok. Hepimiz insanız, değerleri var. O bilginin de yalnış olduğunu ifade etmek isterim. Voleybol şubesinin 2007'de sponsoru oldum, aldım. 2008'in şubat ayında Fenerbahçe-Chelsea maçı için oğlum Kıbrıs'tan gelmişti. Son kez oğlumu Fenerbahçe-Vakıfbank maçında gördüm ve oradan havaalanına uğurladım" derken gözyaşlarına boğuldu.

Aydınlar ardından da devam edemeyeceğini ifade ederek basın toplantısını, "Ben hep doğrunun yanında oldum, hep ahlakın ve ahlaklının yanında oldum. Öyle olmaya da devam edeceğim. Tarih gerçekleri gerçekten yazacak. Kim Fenerbahçeli kim değil, kim hain kim gerçek Fenerbahçeli, bunu herkes görecek, bunu tarih yazacak" diyerek bitirdi.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 21
  • veli yazar 10 yıl önce Şikayet Et
    beşiktaş o sene avrupada oynadı neden 8 sene ceza olmadı.. milli takım neden ceza almadı. UEFA tahkim kararı olmasına rağmen FB bu sene avrupada oynadı, CAS cezayı onaylamasına rağmen FB bu sene avrupada oynamış kabul edilip, 1 yıllık cezasını da çekti. maa nın mantığına göre FB daha fazla ceza alması gerekirdi. 2011 de FB hakkında bir karar yokken, yargılama yapılmadan avrupaya gönderilmedi. gönderilmediği sene FB ye hem maddi hemde manevi açıdan zarar ettirilmiştir.
    Cevapla
  • kamil karabulut 10 yıl önce Şikayet Et
    çelişkili..... uefanın vereceğini söylediği cezayı biraz abartmış aydınlar, italyada üç dört takım şike yaptı söylediği kadar ceza mı aldı.....bence uefa aydınların korkularını kullanmış, şu kadar ceza veririz filan diyerek istediğini yaptırmış.....peki o kadar ceza verilebilecek ise neden kendisi şikenin sahaya yansımadığını söylüyor, ki bunu söylüyor ise belgeleri görmüşte söylüyordur. çünkü kendi hukukçuları belgeleri bir aydan uzun zaman incelemişti.....nihayetinde aydınların korkaklığını uefa kullanmış ve istediğini yaptırmıştır.......
    Cevapla
  • Alparslan Bozkurt 10 yıl önce Şikayet Et
    yani aydinlar kisaca diyor ki. fenerbahce sike yapmistir bunun icin fenere ceza vermem gerekiyordu ama cesaret edemedim korkup kactim diyor,
    Cevapla
  • Atila KOÇ 10 yıl önce Şikayet Et
    Eee hani savcılar. MAA feneri küme düşürmemek için suç işlediğini itiraf ediyor, savcılarımız ne yapacak bakalımmm,sen fenerin federasyon başkanımısın tüm takımlarınmı? diye sormaları lazım gelmezmi? gelmez çünkü bunların başında başka bir şikeci sayın başbakan tayyip erdoğan var
    Cevapla
  • Dollars More 10 yıl önce Şikayet Et
    Senin gorevin ne?. Adaletli bir sekilde turk futbolunu yonetmek ve ilerlemesini saglamak. Herhangi bir kulubu kurtarman veya torpil degil. Gerci su anki baskan cok daha kotu, ama sen de layik degilmisin demek o makama.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle