Elazığspor başkanından şok çağrı!

Kulüp tesislerinde basın toplantısı düzenleyen Elazığspor Kulüp Başkanı Selçuk Öztürk, Elazığspor'un düşmediğini, düşürüldüğünü savunarak, "Çevre etkenlerine baktığınız zaman Elazığspor düşmemiş, düşürülmüştür. Bunun başka da adı tanımı olmaz. Türkiye liglerinde zaman zaman şike davaları, şike söylemleri olmuştur, yaşanmıştır. Galatasaray maçından başlayarak, Elazığspor'un yönetilen maçlarını analiz ettiğimizde, Galatasaray'a karşı çok üstün oynayan bir Elazığspor. Ortada hiçbir şey yokken verilen bir kart, Elazığsporumuz'u 10 kişi bırakmış ve Galatasaray maçından en kötü alabileceğimiz 1 puana sebep olmuştur. Dönüyorsunuz Antalya maçına; devre arasında hakem ihtiyaç molası veriyor iklimden dolayı. Yerde bir çok sakatlanan oyuncular var ama Antalyasporumuz 1-0 öndeyken iki dakika uzatma veriyorsunuz. Geliyor Elazığspor 2-1 öne geçiyor. Yine lüzumsuz, hak edilmeyen bir kart ve bir oyuncumuz dışarı. 8 dakika uzatma veriyorsunuz artı 2 dakika 45 saniye daha, 10 dakika 45 saniye maçı oynatıyorsunuz. Bunun adı Elazığspor'u düşürmektir, düşürmeye çalışmaktır. Elazığspor, Antalya'dan 1 gol yeseydi, zaten Beşiktaş'a da umudunu taşıyamayacaktı. Geliyoruz Beşiktaş maçına; Tanju'nun aynı pozisyonuna 'el' diyen hakem, ceza sahası içerisinde rakip oyuncunun koluna, eline çarpan topa penaltı vermiyor. Adalet nerede? Bir penaltımız gidiyor. Aynı esnada oynanan Bursa-Erciyes maçında Bursa'nın tartışmasız, konuşmaya bile değmeyen golü verilmiyor ve Elazığspor küme düşüyor. Abitoğlu da çıkıyor Bursaspor kafilesinden, 'Hakkınızı helal edin. Golünüzü vermedim görmedim' diyor" dedi.

Karşılaşmanın hakemi Kamil Abitoğlu'nu suçlayan Başkan Öztürk, "Oradan helallik istemeyeceksin. Helalliği Elazığspor'dan isteyeceksin Abitoğlu. Bursa'nın hiçbir iddiası yok. Helalliği Elazığspor'dan isteyeceksin ve biz de hakkımızı helal etmiyoruz. Galatasaray'dan bu tarafa maçımızı yöneten hakemlerin hiçbirine hakkımızı helal etmiyoruz. Allah da onlardan hesabını sorsun. Şikeyi başka yerde aramamıza gerek yok. Şikeyi yönetici yapmış, şike futbolcu yapmış, şikenin ağababasını bir kısım hakemler yapmıştır. Ve ben gerekli savcılarımızı da göreve çağırıyorum. Hakemlerin etrafında bir kanun oluşturulmuş; 'Ben görmedim, ben yapmadım, ben duymadım' sözü ile kendilerini kurtarıyorlar ve takımların vermiş olduğu aylar, günler, yıllarca emekleri boşa gidiyor. Yazıktır, günahtır. Ben tekrar söylüyorum biz düşmedik düşürüldük. Elazığspor düşseydi, haftalar önce düşerdi. Eğer Elazığspor'da ligde kalma kabiliyeti yoktuysa, bu kadar sıkıntılara rağmen biz zaten 10 hafta önce düşerdik. Elazığsporumuzda ve bizde o kabiliyet vardı, ama hakkımızı çaldılar, elimizden aldılar" diye konuştu.

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Teknik Direktör Okan Buruk ile yollarına devam edeceklerini ifade eden Öztürk, şöyle konuştu: "Dün hocamızla bir araya geldik. Hocamız onurlu, şerefli, dürüst bir adam. Gerçekten seviyorum. Elinden geleni yaptığına da inanıyorum. İlk antrenörlük deneyimi olmasına rağmen, 30-40 sene bu işi yapanlardan daha verimli ve daha başarılı bir insan. Kendisi de bana çok dürüst bir şekilde anlattı. Dediki, 'Başkanım ne duyarsanız, bu piyasada dedikodu çoktur. Ben hiçbir kulüple görüşmedim.' Sadece Fatih Hoca, milli takımla ilgili olarak düşünmüş. Geçmiş dönemde konuşmuşlar. Kendisi de, 'ben şu anda Elazığspor'a adapte olmam lazım' demiş. Başka bir hocamız gitti biliyorsunuz. Hocamızla konuştuk İstanbul'da, 1-2 pürüzlü işi var. Onları da bitirirse problem yok. Ben de hocamızla çalışmak istiyorum. O da bizimle çalışmak istiyor. Ben bunu hocamızı tanıdıktan sonra 3 ay önceden teklif ettim. O da, 'Başkanım müsaade edersen ben kalmak istiyorum. Gemi su alıyorsa ben bu gemiyi bırakmak istemem. Mücadeleye varım' dedi. Biz cevabımızı aldık. Dediğim gibi ileriyle ilgili problemleri var. Onları da inşallah çözerse hocamızla ben devam ederim."