Suat Kılıç 2020 sponsorlarını basına tanıttı

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç 2020 İstanbul Olimpiyatları yolunda devlete destek veren sopsonları basına tanıttı ve teşekkür etti...

GİRİŞ 09.03.2013 10:50 GÜNCELLEME 09.03.2013 13:43

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, İstanbul'un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na ev sahipliği yolunda, adaylık sürecine sponsorluk desteği veren kuruluşlarla gurur duyduklarını belirterek, ''Olimpiyat yalnızları gibi kendimizi hisseder durumdayken, özel sektörün sürece omuz vermesiyle, çok büyük bir aile olduğumuzu fark ettik'' dedi.

Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen basın toplantısına, ev sahibi Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın yanı sıra, adaylık sürecine sponsor olarak destek veren Doğuş Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Koç Holding'in Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, Digitürk'ün Genel Müdürü Ertan Özerdem, Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, Turkcell'in Kurumsal İletişim ve İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler ve Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil katıldı.

2020 İstanbul Oyunları adaylığı yolunda ortaya konulan katkı ve emeğe teşekkür ederek açılış konuşmasına başlayan Bakan Kılıç, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, topyekün olimpiyat ailesi, sponsorlar, moral destekçileri, medya, spor kamuoyu, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, önemli, anlamlı, gerek İstanbul gerekse Türkiye için çok değerli bir yola çıktıklarını ifade ederek, ''Bu yol arkadaşlığı boyunca herkese hayırlı yolculuklar diliyorum. Olimpiyat yolunda önemli mesafeleri birlikte alacağız'' diye konuştu.

Olimpiyatın içerik olarak birlikte ve dayanışma halinde hareket etmeyi, tüm imkanları ulusça seferber etmeyi gerektirdiğini anlatan Bakan Kılıç, ''İstanbul markasının arkasında topyekün birlikte hareket etmeyi gerektiriyor. 13 Ağustos 2011 tarihinden bu yana çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yaklaşık 1,5 yıl oldu. 7 Eylül 2013'te yapılacak oylamayla bu işin final sahnesine gelmeyi planlıyoruz. Oylamada da kısmet olursa İstanbul'un artık bir olimpiyat kenti olarak bütün dünyaya, bütün insanlığa ilan edileceği günü hayal ediyoruz'' ifadelerini kullandı.

Bu yolda çok önemli, kritik adımlar atıldığını, çok ince elenip sık dokunarak değerli fikirler üretildiğini ve fikirlerin gereği olan hamlelerin bir bir atıldığını aktaran Bakan Suat Kılıç, yolun en başında Türkiye Cumhuriyeti'nin adaylık yolunda İstanbul kentiyle birlikte en önemli değerinin, bizzat Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından İstanbul 2020 adaylık başvuru dilekçesinin imzalanması olduğunu belirterek, ''Türkiye Cumhuriyeti, olimpiyat kentinin arkasında bizzat Başbakanının imzasıyla duran bir ülke olarak bu işe verdiği önemi ve değeri apaçık ortaya koydu'' ifadesini kullandı.

-''Ne kadar büyük bir aile olduğumuzu fark ettik''-

Olimpiyat adayı kentin, merkezi hükümetin desteğini almaksızın yola devam edebilmesinin çok kolay olmadığını anlatan Suat Kılıç, Türkiye'nin geçmişte kalan adaylıkları bir kenara bırakarak bu kez çok daha farklı bir hazırlık sürecinin içinde olduğunu kaydetti ve şöyle konuştu:

''Bu hazırlık sürecinin kuşkusuz çok önemli aktörleri var. Geride kalan ve ileride yaşanacak çok önemli parametreler var. Bana göre adaylık sürecimizin en önemli aktörleri sürece tam destek veren, fiilen, nakden destek veren Türk özel sektörü ve sermaye sahipleri oldu. Sponsorlar bu işin içine tüm varlıklarıyla girinceye kadar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Sayın Başbakan, Gençlik ve Spor Bakanı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve kendi aramızda adeta olimpiyat yalnızları gibi kendimizi hisseder durumdayken, özel sektörün sürece omuz vermesiyle, yükün altına girmesiyle birlikte, çok büyük bir aile olduğumuzu fark ettik. Türkiye'de özel sektör dinamiklerinin son yıllarda ne kadar büyük bir ilerleme kaydettiğini fark ettik. Öyle zannediyorum ki uluslararası çevrelerinde de Türk özel sektörünün verdiği bu destek aynı hislerle fark edilmiş durumundadır. Süreci omuzlayan özel sektör girişimcilerini, olimpiyat adaylık girişimimizin en önemli ve en değerli halkası olarak değerlendiriyorum. Her biriyle ayrı ayrı gurur duymakta olduğumuzu paylaşıyorum.''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak garanti mektuplarını imzaladığını, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan muhalefet partilerinin Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne (IOC) iletilmek üzere güven mektuplarını taraflarına verdiğini, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de gereken yasaların zamanında çıkarılabilmesi konusunda garantörlük mektubunu imzaladığını hatırlatan Bakan Kılıç, spor medyasının da sürecin önemli halkalarından birisi olduğunu vurguladı.

Süreçte yeni adımlar atmaya devam edeceklerini kaydeden Bakan Kılıç, bu ayın son haftasında İstanbul'da IOC değerlendirme toplantılarının yapılacağını bildirdi.

-''7 Eylül'e kadar bu şemayla, bu çatıyla yolumuza devam edeceğiz''-

Olimpiyatların bir ülkeye çok önemli marka değeri kazandırdığını ifade eden Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, ''Bir ülkenin olimpiyat adayı olabilmesi bile başlı başına bir değer. Olimpiyatlara layık görülmesi ise ayrıca, gerek siyasette, gerek diplomaside, gerek ekonomide, gerekse altyapı ve üst yapı yatırımlarında, gerekse özel sektör dinamiklerinin son yıllarda kaydettiği büyümelerde ortaya konulan değerlerin uluslararası toplum tarafından da kabul edildiği gerçeğinin bir teatisidir'' diye konuştu.

Adaylık sürecine destek veren sponsorları tek tek, isim isim okuyarak teşekkür eden Bakan Kılıç, daha pek çok sermaye kuruluşunun sponsorlar arasında yer almak üzere kendilerinden davet beklediğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

''Ancak bugünkü yükümüzü taşımaya yönelik olarak mevcut sponsorluk çatımız yükü taşıyacak kudrete her anlamda ulaştı. Gerek çatı altına giren ve sponsorluk gururunu bizimle birlikte paylaşanlara, gerekse davet bekleyenlere yürekten teşekkür ediyoruz. Zannediyorum ki, uluslararası olimpiyat camiası, özel sektör sermaye birikimlerimizdeki bu hevesi, arzuyu, istekliliği değişik zeminlerde takdir edeceklerdir. 7 Eylül'e kadar bu şemayla, bu çatıyla yolumuza devam edeceğiz. O tarihten itibaren Türk sermayesi daha yoğun ve güçlü bir şekilde temenni ederim ki, 2020'ye kadar olan yükümüzü uluslararası markalarıyla en üst limitlerde paylaşacak şekilde bu yükün ortağı olacaktır.''

Çıkılan bu yolun Türkiye açısından bir marka ve kariyer yolculuğu olduğunu anlatan Bakan Kılıç, İstanbul'un medeniyetler, kültürler, inançlar, kıtalar arasında köprü olan bir kent olduğunu vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

''Ne kadar sakınsak, kıskansak, bize ait görsek de İstanbul aslında bütün insanlığın ortak tarihsel birikimi, ortak kültürel mirasıdır. Bu güzel markada, bu büyük kültür ve medeniyet mirasında, bütün insanlığı, dünyanın bütün sporcularını, bütün atletlerini sevgiye, barışa, evrensel hoşgörü ve kucaklaşmaya atılacak adımlarda İstanbul'a davet ediyoruz. Kendilerini İstanbul'da görmekten gurur duyacağımızı belirtiyor, yükümüze yürekleriyle orta olan özel sektör temsilcilerimize, bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Sayın Başbakanımız adına içtenlikle teşekkür ediyorum.''