İbrahim Kırkayak'ın 5 favori maçı

Yıllar öncesinin bir maçının hava durumunu bilen Kırkayak, buna karşın TRT arşivinde sadece bir tane 90 dakikalık GS-FB maç kaydı olduğunu söylüyor.
 
"Kameralarımız şimdi Ankara Opera Binası'nın önünde. Evet İbrahim, bize oradan neler aktaracaksın…"
İbrahim, Opera Binası'nın önünden bize "Tosca Operası"nı anlatmayacak. İbrahim, kameramanın da sevgilisinin olduğu bu bağlantıda bize, hayali bir maç anlatacak:
"Evet sayın seyirciler. Şu an Kopenhag Parken Stadı'nın önündeyiz…"
1997'de TRT'nin kapısını 20 gün arayla iki kez zorluyor. İlkinde güvenliği aşamıyor ama ikincisinde "Basın yayın öğrencisiyim, tez çalışması için röportaja geldim" diyerek, "barajı" aşıyor.
TRT Spor Servisi'nde ünlü spiker Levent Özçelik ile karşılaşıyor.
Ama gelin biz yine kapıya dönelim: "Hepsi 4 ortalı olmak üzere, 10 defter dolusu notlarımla gittim TRT'nin kapısına. Defterlerde yıllarca kaydettiğim lig fikstürleri, maç sonuçları, takım kadroları vs var."
"Google"ın icat edilmediği o günlerde büyük bir hazineye sahipti İbrahim…
Ama asıl hazine, onun kafasının içinde saklıydı. 7-8 yaşından itibaren futbola dair her görüntüyü beynine kaydetmeye başlamış ki bugün 25 yıl öncesinin bir maçı; örneğin "Rizespor-Eskişehirspor maçı" denildi mi bant numarasından o günkü hava durumuna kadar ezbere biliyor İbrahim…
"Sabahtan beri" paslaştığım İbrahim, Türkiye'nin ve TRT'nin en çok izlenen spor programı Stadyum'un koordinatörü İbrahim Kırkayak!
Ancak futbolseverler onu daha çok program için hazırladığı "nostalji bölümü", "maçın hatası" ve "maçın pozisyonu" gibi bölümlerle tanıyor… Erdoğan Arıkan'ın sunduğu; Ömer Üründül, Mehmet Demirkol ve Dubai-Amerika hattında gidip gelirken Stadyum'a transfer olan Hakan Şükür'ün yorumcu olduğu programda, yüzü görünmeyen ama adı onlarca kez anılan bir isim İbrahim Kırkayak. Hani Şansal Büyüka'nın "oynatalım" dediği "Uğur" kadar meşhur biri o…
 
Sıralara futbol yazardım
İbrahim Kırkayak ile bir pazar sabahı "TRT İstanbul Televizyonu"nda buluşuyoruz.
Kafeteryada oturup bir yandan çaylarımızı yudumluyoruz bir yandan paslaşıyoruz.
Bu arada TRT binası tadilata girmiş, her yandan kablolar sarkıyor.
1974 Eskişehir doğumlu. Aslında "süt mühendisi": "Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Mühendisliği'nden mezun oldum ama bu işi hiç yapmadım. Okuldan, bir tek deney dahi yapamadan mezun oldum. Benden sonra okulun bütün sıraları zımparaya gönderilmiş çünkü hepsinin üzerinde benim yazdığım futbolcu isimleri ve maç skorları vardı."
Ancak yine de "süt" ve "futbol" birbirinden ayrı dünyalar değil. Değil mi ki futbolseverlerin; hele de 80'leri idrak etmiş olanların en sevdiği organizasyonlardan biri İngilizlerin meşhur "Süt Kupası"ydı. Ki zaten İbrahim Kırkayak da okulda "Süt Kupası" adıyla bir turnuva organize edermiş.
Çocukluğundan itibaren her futbol görüntüsünü beynine kaydediyor İbrahim Kırkayak: "7-8 yaşlarındaydım. Rahmetli babamla küçük ekran bir televizyondan maç izliyoruz. Her golden sonra ayağa kalkan bir adam var gözlerimin önüne gelen. O adam dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Sandro Pertini ve maç da İtalya-Almanya 82 Dünya Kupası finaliydi. Bugün de o maçı izlediğimde hep babamı hatırlıyorum."
 
Özçelik ile "aşk buluşması"
11 yıldır TRT'de ama kendini "25 yıllık TRT'ci gibi" hissediyor. Hani Levent Özçelik'e "yarım bir pas" atmıştık ya gelin o pası uzatalım: "1997'deki o ilk gidişimde Levent Özçelik ile tanıştım. Bu bir ‘aşk karşılaşması' gibiydi. Tüm kapıları bana açtı o görüşme. Bir ‘kader buluşması'. Levent Ağabey, bana ‘Git okulunu bitir. Ben seni arayacağım' dedi."
Esasen, TRT'den ilk tanıştığı spiker Yalçın Çetin oluyor: "Sokakta karşılaştım ve kendisinden bir imza aldım. Hâlâ saklarım." Burada bir "topuk pası" yapalım: İbrahim Kırkayak, TRT spikerlerinin çok başarılı ve kıymetli olduğunu söylüyor… Bundan kimsenin şüphesi yok zaten…
Ben de bu "dakkadan" itibaren "Kırkayak"ı bir kenara bırakıp, sadece "İbrahim" diyorum zira "akranız". Ayrıca mevzu da futbol olduğuna göre "kafadan samimi" olunur zaten.
Hasılı İbrahim, TRT'ye girdikten 1 ay sonra arşivi keşfediyor; 3-4 ayda da o arşivi tamamen kafasına kopyalıyor!
"TRT arşivinden 25 yıl öncesinin bir maçı sorulduğunda bandın numarasına bakmadan nerede olduğunu buluyorum. Adeta hissediyorum artık. Ve o maçın hava durumunu dahi söyleyebilirim size."
 
Garip bir arkadaşınız var
İbrahim'in hisleri gerçekten çok güçlü. Gelin bunu anlamak için yine Levent Özçelik ile "duvar pası" yapalım: "Levent Ağabey'i 1997'de okulda düzenlediğimiz Süt Kupası'na davet ettim. Geldi bir konuşma yaptı. ‘Çok garip bir arkadaşınız var. Onu çok iyi bir gelecek bekliyor' dedi benim için. Ben de ‘3 yıl sonra bir Türk takımı Avrupa'da final oynayacak ve o maçta Levent Özçelik ile ben görev alacağız' dedim. Bunun üzerine Levent Ağabey ‘Olur mu olur, İbrahim garip biri çünkü' dedi yine…"
"Garip ama gerçek"! Nitekim 3 yıl sonra; 2000'de Kopenhag'da Galatasaray UEFA Kupası'nı kaldırdı… Maçı Levent Özçelik anlattı, İbrahim de orada görevliydi TRT adına…
Zaten bunu İbrahim, bize Opera Binası'nın önünden bildirmişti!
Ha bu arada İbrahim, 2010 Dünya Kupası'nda finalin adının İngiltere-Arjantin olacağını hissediyor!
Kompozisyon derslerinde bile "maç yazısı yazan" İbrahim'in gönlü Galatasaray'da. Yurtdışında Barcelona ve Hollanda'yı tutuyor.
 
Ezeli rekabetten bir 90 dakika
Stadyum programında "günün maçı" kadar "dünün" ve illaki 80'lerin bir futbol maçı da futbolseverlerce merakla bekleniyor.
"1977-78'den itibaren başlıyor TRT futbol arşivi. Özet halinde hepsi. Bu arşivin yüzde 80'i iyi durumda. Beta bant kayıt olarak saklanıyor. Son 2 yıldır dijital kayda geçilmeye başlandı. Tamamı dijital ortama aktarılacak" dedikten sonra İbrahim beni oldukça şaşırtan bir bilgi veriyor: "TRT arşivinde sadece 1 tane Galatasaray-Fenerbahçe 90 dakikalık maç kaydı var. O da 1999 TSYD Kupası maçı. O meşhur 4-3'lük meşhur maçın 90 dakikalık kaydı TRT'de yok. Sadece 7-8 dakikalık bir özeti var. Ama o maçın tamamı bazı özel kanallarda var."
İbrahim gibi ben de üzüntü duyuyorum. Zamanında kimse özenmemiş; belki imkânsızlıktan belki de "geleceği iyi okuyamamak"tan…
Yine de TRT büyük bir futbol arşiv mirasına sahip ama bunu iyi kullandığı pek söylenemez. Bu arşivi DVD fortamına getirip TRT marketlerde neden satmaz, anlaşılır değil.
Bu arada yayın karmaşasından ötürü 1996-97 sezonunun ilk 3 haftası ve Galatasaray maçları hariç, geri kalan bölüm de TRT'nin elinde yok.
1994'te bir öğrenciyken Ankara Opera Binası'nın önünden "hayali maç bağlantısı" yapan İbrahim Kırkayak, bugün TRT arşivini yeniden ekranlara taşıyarak futbolseverleri geçmişe; özellikle de 60'lar ve 70'lerle "bağları" kopartan 80'lere bizi geri götürüyor.
"Zamanı geriden yaşamak hayat felsefem oldu. Eski bantlar inatla geçmişin kokularını alıp getiriyor. 10 yıl sonra da 2008'i yaşayacağım" diyor final pasında İbrahim…
 
İLHAN İREM HASTASI
Hâlâ modern Talking dinlerim. Teoman'ı da belki on yıl sonra dinlerim. Bir İlhan İrem fanatiğiyim. Arkadaşlarım İlhan İrem dinlediğim için garipsiyorlar beni. Onunla "Koridor" isimli bir program yapacağız.
 
ALMANYA-HOLLANDA MAÇI HAYALİ
Hep bir Almanya-Hollanda maçında canlı bağlantı yapmayı hayal ederdim. Bu hayalime de 2004'te Avrupa Futbol Şampiyonası'ndaki Almanya-Hollanda maçıyla kavuştum. Tam 30 dakikalık bir yayın yaptım.

GALATASARAY BELGESELİ YOLDA
Hagi'yi anlattığım "On'un Vedası" belgeseliyle TSYD ödülünü almıştım. Şimdi de 2010'da yayımlanacak olan ve "Her şey bir anda olmadı" ismini taşıyacak bir belgesel hazırlıyorum. Galatasaray'ın Jup Derwall ile başlayıp, 2000'de UEFA Kupası ile taçlanan 14 yılını anlatacağım.
 
 
KIRKAYAK'IN FAVORİ 5 NOSTALJİK MAÇI
 
1. Galatasaray-N.Samax (1988 Şampiyon Kulüpler Kupası Çeyrek Finali)
2. Bordeaux-Fenerbahçe (Şampiyon Kulüpler Kupası 1. Tur Maçı)
3. Federal Almanya-Hollanda (1974 Dünya Kupası Finali)
4. İtalya-Arjantin (1990 Dünya Kupası Yarı Final Maçı)
5. Galatasaray-Milan (Şampiyonlar Ligi Grup Maçı)
Stadyum programının koordinatörü İbrahim Kırkayak, 30 yıllık futbol arşivini adeta kafasında taşıyor. Yıllar öncesinin bir maçının hava durumunu bilen...
 

(Referans)