K. Belgin'le FB, mahkemelik oldu...

Kemal Belgin'le F.Bahçe mahkemelik oldu. Yazısından dolayı yönetimin eleştirdiği Belgin can güvenliği olmadığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. ÖZEL HABER...

K. Belgin'le FB, mahkemelik oldu...
K. Belgin'le FB, mahkemelik oldu...
GİRİŞ 20.03.2007 00:01 GÜNCELLEME 20.03.2007 00:01

Ünlü spor yazarı Kemal Belgin'le Fenerbahçe arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Bursa maçını köşesinden yorumlayan Kemal Belgin için bugün kulübün resmi internet sitesinden bir açıklama yapan Sarı Lacivertli Kulüp Belgin'i eleştirmişti. Kemal Belgin Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden yaptığı bu bildiriden sonra güvenliği olmadığı gerekçesiyle savcılığı suç duyurusunda bulundu. Konuyla ilgili görüştüğümüz Kemal Belgin Fenerbahçe'nin bildirisinde taraftarlara hedef gösterildiğini belirterek, 'Can güvenliğim olmadığı kanaatine vararak savcılığa gittim ve suç duyurusunda bulundum, yarın ifade vermeye gideceğim. Ben sadece gazetemdeki köşemde bir yorum yaptım' dedi...

İŞTE FENERBAHÇE'NİN RESMİ İNTERNET SİTESİNDEKİ BASIN BİLDİRİSİ

Fenerbahçe Spor Kulübü, son yıllarda gerçekleştirdiği reform niteliğindeki pek çok değişim sonucunda olağan üstü bir atılım ve gelişme trendini yakalamıştır. Kulübümüzün yaptığı bu büyük atılım ve kaydettiği gelişmeler camiamız ve gerçek sporseverler tarafından büyük bir gıpta ve takdirle karşılanmaktadır. Hiç şüphe yok ki Fenerbahçe Spor Kulübü bugün geldiği noktaya ulaşmak ve daha da ilerilere gitmek için reform niteliğinde değişimler yaparken bazı kişi ve kurumlar ile de yollarını ayırmış ve buna ilişkin radikal kararlara imza atmıştır. Bu radikal kararlar Fenerbahçe Spor Kulübü'ne gözle görülür elle tutulur faydalar sağlarken bir takım çevreleri ve kimseleri de rahatsız etmiştir.

Kendi menfaatleri kulübün menfaatleri ile uyuşmadığı zaman bu kişiler başta bu reformun yaratıcısı başkanımız Aziz Yıldırım'a ve yönetim kurulu üyelerimize karşı kişisel düşmanlık içine girmişler ve ona karşı başlattıkları mücadelelerinde her türlü yola yönelmiş ve sonunda Fenerbahçe düşmanı kesilmiş ve ağızlarından dökülen her söz ve kalemlerinden çıkan her kelime Fenerbahçe'ye zarar vermek adına olmaya başlamıştır. Ancak Fenerbahçe Spor Kulübü tüm bu saldırıların ve suçlamaların karşısında dimdik durabilecek güç ve dirayete sahiptir ve bu gücünü kendisine koşulsuz destek veren gönülden bağlı taraftarından almaktadır. Fenerbahçe taraftarı da kendi kişisel menfaatleri uğruna kulübümüze saldıran bu gözü dönmüş kişilerin kimler olduğunu iyi bilmektedir.

Son dönemde yazdığı yazılarına, TV programlarında yaptığı yorumlarına bakınca Sayın Kemal Belgin'in de tavrı yukarıda izah ettiğimiz yaklaşımla maalesef birebir örtüşmektedir. Sayın Belgin şahsi düşmanlığını ve bu düşmanlıktan kaynaklanan kinini her fırsatta Fenerbahçe'ye karşı kullanmakta beis görmemiş ve sonunda kulübümüze ait her türlü değere saldıran bir tavır içerisine girmiştir. Öyle ki Sayın Belgin Fenerbahçe'nin Bursaspor'a karşı 4-0 kazandığı maçın, bu sonuçla bitmesinin şüpheli olduğunu iddia edebilecek kadar bu tavrını ileri götürmekte ve buna cüret edebilmektedir. Fenerbahçe düşmanlığını hayat tarzı haline getiren Sayın Kemal Belgin iki kulüp yönetimine ve sporcularına attığı çamurun hesabını adalet önünde verecektir. Ancak Sayın Belgin'in, Fenerbahçe Spor Kulübünün şeref ve haysiyetine atmaya çalıştığı çamurun lekesi taraftarımızın aklından asla silinmeyecek ve onların vicdanında daima layık olduğu yeri ve değeri bulacaktır.

Kemal Belgin'in yazısının son bölümü ise son derece vahimdir. Bu bölümde Belgin Bursaspor taraftarını bundan sonraki dönem için Fenerbahçe'ye karşı öfke ve kine davet etmektedir. Kemal Belgin'in bu yakışıksız davetine ilişkin tüm yargı mercilerini göreve davet ediyor, bu etik dışı yazıyı neşir eden Türkiye Gazetesine de kanunların suç saydığı bir fiile iştirak etmiş olduğunu hatırlatıyor ve buna ilişkin her türlü yasal yollara başvuracağımızı kendilerine hatırlatıyoruz.

Sayın Belgin'in bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki yazıları ve tavrı da kulübümüz ve camiamızca takip edilecek ve Fenerbahçe Spor Kulübü'ne karşı yaptığı her türlü çirkin suçlama ve saldırının hesabını Türk yargısı önünde vermek durumunda kalacaktır. Fenerbahçe camiası ve büyük taraftarının da bu ve benzeri dış mihraklara asla pirim vermeyeceğini ve kulübümüzün ilerlemesinin önündeki engelleri teker teker saf dışı bırakacağını biliyor ve inanıyoruz.

Fenerbahçe Spor Kulübü


KEMAL BELGİN'İN PAZAR GÜNKÜ YAZISI


Bursaspor, F.Bahçe ile ilk yarıda öyle mücadele etti, öyle mücadele etti ki; parmak ısırırsınız.
Soyunma odasına 0-0’la gidilirken, futbola yüzeysel bakanlar, yani bu işten anlama eksiklikleri olanlar ikinci yarıda da müthiş bir mücadele olabileceğini sanıyorlardı. Ama ikinci yarının hemen başlarında nasıl olduysa oldu; Bursaspor’un ilk yarıda iyi kapanan savunma göbeği bir anda lale gibi açılıp, F.Bahçe’nin o dakikaya kadar ceza sahasına ayak basmamış oyuncularını seyreder oldu.
Bu tuhaf yanmış yeşil ışıktan Alex bile Metin Oktayvari bir kafa golü atabildi. Bu golden önce maçın futbol inceliklerini bilmeyen hakemi, Tuncay’ın İsmail’e yaptığı net faulu görmeyerek bir ışık da o yakmıştı.
Sonra Bursaspor Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, oyuncu değişikliklerine gitti. Ard arda gelen, hatta Deniz’in bile geriden çıkarak attığı golle ve gollerle kulübesine oturuverdi.
İşte tuhaf maçın tuhaf görüntüleri bir film şeridi gibi birbiri ardına dizilirken, Bursa seyircisi maçın ismini koyuyordu:
“Fenerli Başkan istemiyoruz! .... ol git Levent Başkan!”
Diyeceğim o ki; dün akşamki çirkin suratlı maçı teknik olarak yorumlamak bir gazeteci için de, bir futbol adamı için de ıstıraptır. Boşuna kafa yormaktır.
F.Bahçe’nin Sayın Başkanı, geçen sezon son dakikada kaybettiği şampiyonluktan sonra ligin birkaç haftasının araştırılmasından söz ederek, vücudunu kaşıntılar sardığını açıklayıp duruyordu.
Şimdi benim de huylantım var. Bu maçı incelesinler.
Bursaspor’un müthiş mücadele eder gibi göründüğü ama tuhaf bir biçimde savunmasını, her tarafından rüzgâr girip çıkan perili bir köşke benzetip bu sezonki en ağır yenilgisini alıyordu.
F.Bahçe için tek akın yapmadan yaşanmış bir ilk yarıdan sonra, her akına bir gol sığdırmak bu kadar kolaysa, bundan evvelki maçlarda nasıl bu kadar tam isabetli oynanamamıştı?
Ben sahsen, dünkü Bursa - F.Bahçe maçını, 40 yıllık meslek hayatımda izlenmemiş, oynanmamış saymak istiyorum. Ama maç incelettirmek, maçı araştırtmak sevdalısı olanlar buyursunlar ne yaparlarsa, yapsınlar.
Haa az kalsın unutuyordum. Beşiktaş’a bazı maç sonuçları yüzünden ebediyen kinli ve öfkeli kalmış Bursasporlular, bakalım bu maçtan sonra kime öfkeli ve kinli kalacaklar?