Brezilya'nın futbol başarısının sırrı

Oynadığı futbolun en güzeliyle eş tutulan Brezilya futbolda neden bu kadar iyi. BBC, uzmanlarla Brezilya futbolunun ardındaki gerçeği araştırdı.

Brezilya'nın futbol başarısının sırrı
Brezilya'nın futbol başarısının sırrı
GİRİŞ 23.05.2006 20:10 GÜNCELLEME 02.04.2021 10:31

Sahada hem akıllı hem de akıcı bir oyunculuğu bir araya getiren Brezilya futbolu, bireysel ve kollektif yeteneğin bir spor dalında eriştiği sanatçı inceliğini temsil ediyor. Ve kupadan kupaya koşan başarıyı.

 

Son 50 yıldır Brezilya devamlı büyük futbolcular çıkarageldi. Garrincha, Pele, Jairzinho, Tostao, Socrates, Zico bu listede akla gelen birkaç isim.

 

 

Dünya kupasını Brezilya milli takımı kadar sık kazanan başka bir takım yok. Tam beş kez. 2006 kupasını da evine götürmesi muhtemel görülen favorilerin başında elbette Brezilya geliyor.

 

 

Herkes Ronaldo, Ronaldinho ya da Kaka gibi yıldızların attığı bir pas, bir çalım ya da bir golle futbol efsanesinin repertuvarını genişletmesini bekliyor.

 

 

Brezilya'nın çıkardığı futbolcuların ve takımların ardındaki sihir ne?

 

 

Ulusal bir merak

 

 

Brezilya'nın dünya futboluna hakimiyeti bu sporun Brezilya'da gündelik hayattaki konumuyla yakından alakalı. Futbol, Brezilya için çok önemli.

 

 

Teknik direktör Carlos Alberto Parreira, "Brezilya milli takımı bu ulusun sembolüdür" diyor: "Brezilya ulusunu bir araya getiren tek ve nadir olaydır futbol."

 

 

 

"Sadece şimdilerde Dünya Kupası yaklaştığı için değil, her zaman. Avrupa ile Brezilya arasındaki fark bu olsa gerek. Dünya Kupası'ndan sonra Avrupalılar işlerine güçlerine geri döner. Ama Brezilya'da günde 24 saat futbolla yatıp kalkmaya devam ederiz."

 

Tenik direktör Parreira'ya göre, kimse bu ulusal saplantının neden kaynaklandığından emin değil.

 

"Sosyologlar, psikologlar futbola olan bu düşkünlüğü açıklamaya çalışan araştırmalar yaptı ama herkesin farklı farklı fikirleri var."

 

İşin püf noktası, taktik

 

"Belki biz Brezilyalılar bağımsızlık savaşı nedir bilmediğimiz, büyük bir deprem yaşamadığımız, savaşa gitmediğimiz için..."

 

Futbol üzerine bir kitabı olan gazeteci Alex Bellos, 19. yüzyılın sonlarında Brezilya'da görece geç kaldırılan kölecilik geleneğine ve halkın tutunabileceği pozitif sembollerin azlığına bağlıyor.

 

1994 Dünya Kupası galibi Leonardo, "Sebep ne olursa olsun" diyor, "Brezilya güçlü bir ülke olduğu mesajını dünyaya futbol aracılığıyla verebileceğini erkenden farketti."

 

 



 
 

1950'de final maçını Uruguay'a kaybetmek ulusal bir trajedi olarak algılanmıştı. Ama bu yenilgi Brezilya'nın kazanma arzusunu daha da kamçıladı.

 

Brezilya futbolunun nadiren bilinen bir özelliği bu yıllarda kök salıyor. Teori ve idmana yeterince önem vermediklerini farkeden Brezilya milli takımı başarıya yenilikçi taktiklerle ve fiziken çok daha kapsamlı bir hazırlıkla ulaşabileceğini anladı.

 

Favela'dan çıkış yolu

 

Brezilyalı takımların defans üzerinde fazla durmadığı önyargısı, adı üstünde bir önyargıdan ibaret.

 

Günümüzde sahalarda görmeye alışık olduğumuz geri dörtlü, 1958 yılında Dünya Kupası'nı havaya kaldıran Brezilya milli takımı tarafından ilk kez ortaya atılmıştı.

 

Oyunculuklarını ince ince geliştirerek Brezilyalı futbolcular 1970'lere kadar yeşil sahada taktik mimarı olarak sivrildi.

 

 



 
 

Brezilya teknik direktörü Carlos Alberto Parreira, "Plajlardan ya da sokaktan alınıp oynamaya başlayan oyuncular konusunda bir efsanedir gider, oysa bu bir efsaneden ibaret. Brezilyalı oyuncular kulüplerde yetiştirilip kendilerini geliştiriyor" diyor.