Serdar Tatlı: Hiçbir kula hesap vermem!

Merkez Hakem Kurulu Başkanı Serdar Tatlı, geride kalan haftalarla ilgili gelen eleştirilere Fanatik gazetesinden Deniz Çoban aracılığıyla cevap verdi.

Serdar Tatlı: Hiçbir kula hesap vermem!
Serdar Tatlı: Hiçbir kula hesap vermem!
GİRİŞ 17.12.2020 10:33 GÜNCELLEME 17.12.2020 10:35
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

İşte Serdar Tatlı'nın açıklamaları...

 

 

'Net temas yoksa devam ettirin'

UEFA; hakem kararının öne çıkmasını istiyor. Biz de yaptığımız eğitimlerde hakemlerimizden bunu istiyoruz; ‘Esas olan hakem kararıdır’ diyoruz. Son dönemde çok hafif temaslarda bile oyuncular faul bekliyor, hakemi yanıltmaya çalışıyorlar. Bu oyuncuların önüne geçmeye çalışıyoruz. Hakemlere ‘çok net temas yoksa, oyunu devam ettirin’ diyoruz. Ancak bazı hakemler oyunu daha çok keser, bazıları futbolu akıcı oynatmaya çalışır. Biz oyun kurallarına bağlı kalarak; bu iki hakem grubu arasındaki standardı yakalamaya çalışıyoruz.

 

 

'Hakem kararı, vicdana uyacak'

Hakemin verdiği kararın, toplum vicdanına uyması, insanların içine sinmesi lazım. Biz, futbol oynanmasını istiyoruz. Oyunun bu kadar durduğu, ufacık temaslarda kendini yere atan futbolcuların olduğu bir ortamı engellemeye çalışıyoruz. Elbette kuralların ana ruhuna bağlı kalmak şartıyla. Gelişmiş liglerde futbolun ne kadar cazip hale geldiğini görüyoruz. Oyunun son dakikasında bile önde olan takımın seri şekilde topu oyuna sokmasını hayranlıkla izliyoruz. Bunlar bizim ligimizde neden olmasın?

'Bana göre en doğru eğitim bu'

Eğitimlerimizde; hem IFAB’ın hem de UEFA’nın gönderdiği eğitim paketlerinin ve VAR protokolünün içinde bulunan her konuya uyulması gerektiğinin altını çiziyoruz. Kullandığımız klipleri, kendi ligimizden seçiyoruz. Çünkü kendi hakemlerimizin verdiği kararlar üzerinden eğitim görmeliyiz. Farklı liglerden görüntü kullanarak mesafe kaydedemeyiz. Bana göre en doğru eğitim bu! En çok tartışılan pozisyonları, seminerlerde biz de tartışıyoruz. Doğruyu-yanlışı hakemlerimizin gözü önünde ortaya koymazsak eğitim amacına ulaşmaz.

'Keşke dediğimiz oluyor'

Biz de bazen hata yapıyoruz. ‘Keşke böyle yapsaydık’ dediğimiz oluyor. Sonuçta insanız. ‘Her şey bizim dediğimiz gibi’ demiyoruz. Eleştiriye açığız. Sana göre temas vardır, yeterlidir; bana göre değildir. Sana göre elle oynamadır, bana göre değildir. Yorumları saygıyla karşılarım. Kimseye karşı ön yargım yok. Çünkü ben de bir zamanlar bu işi yaptım! Yorumcu olduğum günlerde, görüşlerimi yazdım. Ertesi günü diğer gazetelere baktığımda, hakem kökenli birçok yorumcuyla ters düştüğümüzü gördüm. Herkesin aynı noktada birleştiği bir dünya var mı?

'Şansını iyi kullananlar devam edecek'

Genç hakemler konusuna farklı bakıyoruz. Yıllardır her MHK; ‘kadroyu genişletelim’ düşüncesiyle lige başlayıp, o cesareti gösteremeden ligin sonunu getirdi. Bizim önümüzde uzun bir sezon vardı. Biz de aynı fikirle yürüseydik, 20. haftada tıkanıp kalırdık. Lig sıkıştığında, alttan yeni yüzleri çıkartmakta zorlanacaktık. Arkadaşlarıma ilk toplantıda ‘Yeni yüzlerle beraber sezona başlayalım. Onlara şans verelim. Şansını iyi kullananlar, yoluna devam etsin’ dedim ve cesaretle bu düşüncemizi uyguladık.

'Gelecek 5-10 yılın hakem altyapısı'

Bunu neden yaptık? Çünkü hakemler de sakatlanıyor. Pandemi var, testi pozitif çıkanlar oluyor. Onlarla ilgili rezerv hakem listesi yapıyoruz. Bu riski almamış ve sayıyı artırmamış olsaydık, inanın önümüzdeki haftalarda çok daha büyük sıkıntılar yaşardık. Kadromuzdaki hakemlerin çoğunluğu yaş olarak 40’ın üzerinde. Yeni yüzler kazandıralım, önümüzdeki beş yıllık süreçte bu kurum rahat nefes alsın istedik. Gelecek 5-10 yılın alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz.

'Hakemi arayıp analizi paylaşıyoruz'

1. Lig de dahil olmak üzere bütün müsabakalar için görevlendirilen maç analiz ekibi var. Maç oynanırken kritik pozisyonları bize gönderiyorlar. Pazartesi günleri, Kurul olarak genel değerlendirme toplantısı yapıyoruz. Pozisyon bazlı tartışıyoruz. Doğru bulduğumuz kararlar da oluyor, yanlış bulduğumuz kararlar da. Gerektiğinde hakemi arayıp pozisyon analizimizi paylaşıyoruz.

'Tüm hakemlerime inanıyorum'

Ben Urfalıyım. Sosyal medyadan bana tepki gösteriyorlar; ‘Urfaspor hakem mağduru oluyor’ diye. Ben her takıma aynı yaklaşıyorum. Hakemlik dönemimde ne bir yönetici bana bir şey söyledi ne de hiçbir yönlendirmeyle karşılaştım. Ancak o zamanlar da bazı söylemler vardı, şimdi var, yarın da olacak. Biliyor ve inanıyorum ki, kadromdaki hakemler, hiçbir zaman farklı düşünceler içinde olmazlar. Hepsine inanıyorum, güveniyorum. Benim dönemimden kalan, halen görev yapan arkadaşlar var. Her birinin çok düzgün, kaliteli insanlar olduğunu biliyorum.

'Prensiplerimden ödün vermem'

MHK Başkanlığı görevinde 3 gün kalırım, 3 ay kalırım. Süre değil, yaptıklarım önemli. Türk hakemliğine hizmet için geldim. Koltuğa yapışmak için değil. Bu görevde uzun süre kalmak için prensiplerimden ödün vermem. Başarılı olurum, başarısız olurum. Sadece doğru bildiğim şeyleri yapmaya çalışırım. Takdir kamuoyuna kalmış. İnsanın kendi vicdanına verdiği hesap, her şeyden önemli. Onun dışında hiçbir kula hesap vermem.

‘El, Dünya’nın sorunu’

Elle oynamalar dünyanın gündeminde. Standardı yakalamak çok mümkün olmadı. Yapılan değişiklikler de çözüm olmadı. Bu konu, dünyanın sorunu. UEFA Başkanı bile IFAB’a mektup yazdı.”

‘Artık tercih yok!’

Geçmişte hakemler, tercih ettikleri yardımcılarla maçlara gidiyordu. Artık önemli maçlar dışında böyle tercihlerde bulunulmamasını istedik. Her hakem, her yardımcıyla maça çıkıyor.”

‘Tugay’a sahip çıktık’

Hakemliğimin ilk senesinde 5 maç yönettim, 2. sezonumda derbi aldım. Tugay Kaan Numanoğlu, 3. sezonunda derbi yönetti. Tugay’a sahip çıktığımızın mesajını da O’na maç vererek gösterdim.”

‘16 hakemle lig bitmez’

Geçmişte ilk 10 hafta, 18-19 hakemle biterdi. Biz 10. haftada 30’a yakın hakeme görev verdik. Çünkü bu sezon 16-17 hakemle yürümezdi. Kadromuzun en az 30 hakemden oluşması gerekiyor.”

‘Burası İngiltere değil ki!’

Hep İngiltere’yi örnek gösteriyorlar. Fakat burası İngiltere değil ki! Türkiye’nin şartları bambaşka. İngiltere’de profesyonel hakemlik, biz de sözleşmeli hakemlik var...”

‘FIFA ayrı, Türkiye ayrı’

FIFA listesi ayrı, ligdeki kadro ayrı. Hüseyin Göçek, kendi isteğiyle FIFA kokartını bıraktı. Son iki yıl Avrupa’da maç alamayan Mete Kalkavan ile görüşüp durumu izah ettim. O’nu Avrupa’daki VAR kadrosuna kaydırdık.”

‘15 maç yoksa sözleşme yok’

Sözleşmeli hakem kadrosunda yılda sadece 2-3 maç yöneten hakemler var. Bu sezon kupayla birlikte ‘15 maç barajı’na ulaşamayan hakeme, önümüzdeki yıl sözleşme yapmayacağız. Yani 3-5 maç yönetip bir yıl boyunca maaş verilmeyecek.”

‘Atama ile mesaj veriyoruz’

47 kişilik kadroda 27 hakemin mentörü var. Mentörler, hakemlerin maçlarında hem koçluk yapıyor hem rapor hazırlıyor. Her hafta ‘bu hakem kötü yönetti, bu hakem iyi’ diyemeyiz. Atama üzerinden o mesajı veriyoruz.”

YORUMLAR 7
  • TATAR REMİ 3 yıl önce Şikayet Et
    Anlat anlat heyecanlı oliiii üstat.
    Cevapla
  • atay 3 yıl önce Şikayet Et
    okyanus ötesine hesap verirmisiniz acaba şike kumpası devam ediyor hala herkesi biliyo
    Cevapla
  • bayram 3 yıl önce Şikayet Et
    başkan ayakkabılarının topuğuna mı basmış?
    Cevapla
  • Çorumlu 3 yıl önce Şikayet Et
    Hakemler yüzünden Türk futbolundan soğuduk, bir de kaç para maaş alıyor adam başı bu resimdekiler?
    Cevapla
  • manam 3 yıl önce Şikayet Et
    tatli tatli yemenin sonu acidir sayin tatli yediginiz naneleri biliyoruz ama zamani gelince sende mutlaka hesap verecegin merci olacak
    Cevapla
  • Volkan67 3 yıl önce Şikayet Et
    Şu bildiğini söylesen de herşey hallolsa bay çok bilmiş
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle