Oğuz Çetin: Rıdvan gelirse sorunlar aşılır
Fenerbahçe'nin efsanevi orta sahası Oğuz Çetin, sarı lacivertli kulüpten ayrılışını 17 yıl aradan sonra tekrar değerlendirdi.
Türk futbolunun ve Fenerbahçe'nin 'İmparator'uydu Oğuz Çetin. Sakin kişiliği, iş disiplini, oyuna ve rakibe olan saygısıyla hep takdir topladı. Son olarak onu Boluspor'un başında görmüştük. Oğuz Çetin, F.Bahçe'den olaylı ayrılışından, kaptanlık konusuna ve Tanju Çolak'la olan kavgasına kadar her şeyi anlattı.
İmparator'un sarı lacivertli forma altında yaptıkları kadar ayrılışı da çok konuşuldu. Ali Şen'in Oğuz Çetin'i takımdan ayırmasının sebebi olarak futbolcu haklarını savunması gösterildi. Ancak Çetin konunun aslının farklı olduğunu belirtip "Biz profesyonel futbolcular derneğini kurmuştuk. O dönem Şenez Erzik'e oy vermeye karar vermiştik. Milli takımdan döndüğümüzde Ali Şen, Engin ile benim oyumu başka birisine vermemizi istedi. Durumu izah ettim. Milli Takım kaptanı olduğumu ve benim dışımda bir karar olduğunu söyledim. 15 gün sonra onlar da ben de Şenez Erzik'e oy verdik. Sonra olanlar oldu" dedi.
"SAHADA ÖN PLANDA, DIŞARIDA GERİDEYDİM"
Ayrılışıyla ilgili içinin çok rahat olduğunun altını çizen Oğuz Çetin "Bizim yanlış yaptığımız bir şey yok. Kendi camiama zarar vermek istemedim. Sözleşmem devam ediyordu. Yani isteseydim kalırdım. En fazla kadro dışı bırakılırdım. Ama kulüpte kaos oluşurdu. Bu nedenle bunu yapmadım" diye konuştu.
Almanya'da aldığı futbol altyapısının kendisini hep öz disiplin içinde tuttuğuna değinen Oğuz Çetin "Asıl olan bir hedef koyabilmek. Futbolu meslek haline getiren 2-3 kişiden biriyim. Yaşamını futbola göre dizayn etmek çok önemli. 25 yaşındaydım Fenerbahçe'ye geldiğimde. Geçen TRT'de 89 yılındaki şampiyonluğumuzu gösteriyor. Maç bitti herkes omuzlarda. Kendimi aradım. Sonra aklıma geldi. Soyunma odasındaydım. 'Bu kadar da fazla mı' dedim kendi kendime. Ama yapı gereği de yapamıyorum bunları. Sahada ön plandayım ama saha dışında biraz geride kalıyorum. Kendimi ön plana çıkartmıyorum" ifadelerini kullandı.
"HİÇBİR ZAMAN TRİBÜNE OYNAMADIM"
Hiçbir zaman bireysel değil, takım oyununa uygun davrandığını belirten Çetin "Kendi varlığımı takımın başarısının gerisine koydum. Kaptan olunca takımın sorumluluğunu saha dışında da taşıyorsun. F.Bahçe kaptanlığım boyunca mantığım dışına çıkmadan öne çıktım. Aykut ve Rıdvan benimle öne çıktı. İstesem kendimi öne çıkarabilirdim. Bireysel oynayabilirdim" dedi.
Modern dönem kaptanlarının ise çok farklı olduğunu belirten Oğuz Çetin "Bizim dönemden sonra futbol ekonomisi büyüdü. Futbolcu profilleri de değişti. Bana göre yüksek aidiyet duygusu içerisinde olan bağlılıklar bitti. Bireysellikler ön plana çıktı. Bizim dönemle kıyaslamak doğru olmaz. Milli takım ve Fenerbahçe kaptanıydım. Hiçbir takım oyuncusu bana karşı bir şey diyemezdi. Dedirtmezdim. Çünkü onlara karşı çok saygılıydım. Popülist kültürle birlikte her şey değişti. Volkan, Sabri ve diğer takım oyuncuları değişen Türkiye'nin gerçeği durumdalar. Ben hiçbir zaman tribünün mutlu olacağı şeyleri yapmadım. Doğru olanı yaptım" şeklinde konuştu.
"OTELDEN DIŞARI ÇIKMADIM"
Ben 17 yaşında Sakarya'da oynamaya başladığımda Fenerbahçe'den 8 yıldız oyuncu gelmişti. O yıldızların içinde oynamaya başladım. 88'de Fenerbahçe'ye geçince o yıldızlardan telkinler aldım. O nedenle hiç popülist söylemlerim olmadı. O bilinçle geldim Fenerbahçe'ye. Tahsin Kaya'nın Aden Oteli'nde 1 sene kaldım. Bir kere bile dışarı çıkmadım.
"SAKARYALILAR GRUBU YOKTU"
F.Bahçe'de oynadığı dönemde Sakaryalılar Grubu kurmakla da eleştirilen Oğuz Çetin "Biz 7 kişiydik. Ben, Aykut, Engin, İlker, Serdar, Bülent... Engin, İzmirliydi. 7'miz de A Milli Takım'da oynuyorduk. Tanju'nun Fenerbahçe'ye gelmesiyle ön plana çıktı bu grup işi. Tanju geçen yine konuşmuş. Ben Aykut'a Tanju gelene kadar 2 yılda 19 gol pası vermişim. Tanju'ya sadece geldiği yıl 22 tane gol pası vermişim. İnsanlar ama gerçek o değil. Öyle değil böyle deme alışkanlığım da yok" diye konuştu. 'Bence doğru olanı yaptım'
Tanju Çolak ile yaptığı '10 numara' kavgasına değinen Çetin "Milli takım kaptanıydım. 10 numarayı giyiyordum. Numara, simgedir. Tatile çıkmıştık. Tanju gelmiş Şeref Abi'den almış 10 numaralı formayı basına numarasını göstererek top sektiriyor. Bana gelse 'Bu forma benim için çok önemli' dese, verirdim. Böyle olunca tepki gösterdim. Babam, 'Formayı verirsen büyürsün' dedi. Ben de 'Benden istesin veririm' dedim. Doğru yaptığımı düşündüm. 10 numara yüzünden Aydın maçında benim aleyhime bağrıldı" dedi.
"ISINMAYA ÇIKAMADIM"
F.Bahçe'ye karşı oynadığım ilk maç İstanbulspor formasıylaydı. Türkiye'de hiç kimseye nasip olmamış bir durumdu. Stat hınca hınç dolmuştu. Stadın üstünde bir otelde kalıyorduk. Kalabalıktan stada girmedik. O kadar duygusaldım ki sahaya ısınmaya çıkamadım. Futbolu Fenerbahçe'de bırakacağımı düşünüyordum.
"SALİH UÇAN ÇOK ŞANSLI"
Salih'in oyun zekası çok yüksek. Ve çok şanslı. Ben 25 yaşında Fenerbahçe'ye gelebildim. 19 yaşında bunu yakaladı. Daha 1-2 sene gelişim süreci var. Hem kişilik olarak hem de fiziksel gelişimini gerçekleştirmesi gerek. Doğru yönlendirilir, doğru yaşar ve çalışırsa 21-22 yaşında Türk milli takımının yıldızı olur. Daha fiziksel olarak hazır değil. Umut ediyorum ki Salih de çok gelişecek. Ön liberoda oynayıp oyunu orada çözmesi ve oyun görüşünü geliştirmesi gerek.
Aykut Kocaman'ın ayrılması büyük handikap oldu. Rıdvan Dilmen'in sportif direktör olacağını duyduğumda çok sevinmiştim. Keşke ilk transfer Rıdvan olsaydı. Yerli hoca gelirse sıkıntılar yaşayabilir. Yabancı hoca gelirse kendini kabul ettirecek biri olmalı.
"PARREIRO BÖYLE İSTEDİ"
Bana hiç frikik sırası gelmiyordu. Hep birinin içine doğuyordu. Trabzonspor maçının haftası Parreira bana 'Bu hafta bütün antrenmanlarda frikik çalışacaksın' dedi. Maça çıktık, ceza sahasına yakın bir frikik oldu, Boliç vurdu. Hocadan talimat vardı. Daha uzaktan bir frikik oldu. Ben vurdum. Devre arasında Parreira, 'Oğuz ben ne dedim' dedi. 'Yakın olursa sen, uzak olursa Boliç vuracaktı.' O golde kaleci yine Boliç vuracak sanıyordu. Ben 1 adımdan vurdum topa. Ve Parreira'nın büyüklüğüydü bu...
8 sarı lacivert sene
Doğum yeri: Sakarya Doğum tarihi: 15 Şubat 1963 Mevkii: Orta saha Profesyonel kariyeri: Sakaryaspor (1981-88), Fenerbahçe (1988-96), İstanbulspor (1996-98), Adanaspor (1999-2000) A Milli Takım kariyeri: 70 maç, 3 gol (1988-98)
(hürriyet)