Pascal Nouma'ya Altın Portakal!

Beşiktaş'ın sembol futbolcularından Pascal Nouma, yeşil sahaların ardından Yeşilçam'da da büyük bir başarıya imza attı.

Pascal Nouma'ya Altın Portakal!
Pascal Nouma'ya Altın Portakal!
GİRİŞ 07.12.2015 16:12 GÜNCELLEME 07.12.2015 16:12

Nouma'nın rol aldığı 'Takım: Mahalle Aşkına' adlı film, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 3 ödül birden aldı.

52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde, içinden futbol geçen bir film de üç ödül alarak dikkat çekti.

Emre Şahin'in yönetmenliğini yaptığı ve eski Beşiktaşlı yıldız Pascal Nouma'nın da rol aldığı Takım: Mahalle Aşkına isimli film, Behlül Dal Jüri Özel Ödülü'nün yanı sıra, En İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Kurgu ödüllerinin sahibi oldu.

Kentsel dönüşüm rüzgârlarının estiği İstanbul'da bir inşaat firmasının göz diktiği halı sahasıyı sahibi satmak istemez. Bu yüzden halı sahahın sahibi cinayete kurban giderken iki oğlu babalarının mirasına sahip çıkarlar. Diğer yandan borçlarından dolayı da sahanın işletmesi tehlikededir.

Çare ise bir halı saha futbol turnuvasında şampiyonluktur. Bunun için bir takım kurulur ve adına da 'Pilav Üstü Kuru' denir ki turnuvaya katılan tüm takımların da isimleri ironiktir: Örneğin Isparta Prag, Parçalana ... Takımı oluşturan oyuncular da toplumun farklı kesimlerinden gelir ve ortaya bir Türkiye mozaiği çıkar. 
Nouma filmde bir Afrikalı göçmeni oynar.

Final sahnesinde Pele'nin de rol aldığı ünlü Zafere Kaçış filmine göndermeler de içeren film, hem kentsel dönüşümün yarattığı toplumsal çözülmeye hem de artık ortadan kalkmaya başlayan mahalle kültürü ve dayanışmaya vurgu yapıyor. Türkiye'de futbol sahnelerinin çekimi pek başarılı olmaz. Ancak bu film türünün en iyi örneklerinden biri.

Filme dair Hürriyet sinema yazarı Uğur Vardan'ın yazısı ise şöyle:

TAKIM: MAHALLE AŞKINA (Not: 3/5)

Yönetmen: Emre Şahin
Oyuncular: Fırat Tanış, Yağız Can Konyalı, Beyza Şekerci, Erkan Kolçak Köstendil
Yapım: 2015, Türkiye

Gayet iyi biliyoruz ki futbol, sinemaya ne zaman gölgesini düşürse yanında güçlü bir arka planı da taşımak zorundadır. Çünkü mesele ortaya böyle konulmazsa, ne izlediğimiz şeyin derinliği ne de söylenen sözün perdede bir karşılığı oluyor... Nitekim bu konuda sinemamızdaki en önemli yapım olarak hâlâ mevcudiyetini koruyan ‘Dar Alanda Kısa Paslaşmalar’da böylesi refleksleri görmek mümkündü.

Bu haftanın yenileri arasında yer alan ‘Takım: Mahalle Aşkına’ da benzer bir şekilde hikâyesini, günümüz Türkiyesi’nden sosyolojik bir arka plan önünde anlatıyor. Emre Şahin’in yönettiği ve senaryosunu da Şahin’le birlikte İnan Temelkuran’ın kaleme aldığı filmin konusu kısaca şöyle: 

'PİLAV ÜSTÜ KURU'

Babalarının ani vefatı üzerine miras kalan halı sahayı, arsalarına göz koyan rantçılara kaptırmak istemeyen iki kardeş, bir yandan yüklü bir kredi borcuyla da uğraşmaktadır. Küçük kardeş çareyi takım kurarak, yüksek para ödüllü bir halı saha turnuvasına katılmakta bulur. Eski bir futbolcu olan ağabey ise başta bu fikre sıcak bakmasa da sonradan takımın teknik direktörlüğünü üstlenir. Kendilerine ‘Pilav Üstü Kuru’ ismini takan Turuncu-Beyazlılar, arkasına mahalleliyi de alarak şampiyonluk yarışına atılır...

‘Takım: Mahalle Aşkına’, hikâyesini kentsel dönüşümün önüne gelen her bir değeri un ufak ettiği, küçük mutluluklarımızı bile hayatın bilinen ritmi içinden dışarı attığı bir Türkiye resmi üzerinden anlatıyor. Ki bu yeni tabloda, geçmişte bu işleri yapan ‘merkez sağcı’ zihniyete sahip büyük ve küçük ölçekli kapitalistlerin yerine artık muhafazakârlar ana rolleri üstlenmiştir.

TAKIMIN TEK YABANCISI NOUMA

Son 13 yıldır yaşadığımız toplamdan biliyoruz ki bu yeni Türkiye düzeninde sadece yapı ya da bina formları değil, insanlar ve görüşleri de dönüştürülmek isteniyor. Şahin-Temelkuran ikilisi fikirsel ve ruhsal değişime de değinmişler ama öykünün asıl odaklandığı şey, çokkültürlü ve farklı kökenlere sahip bireylerden oluşan küçük bir mahalle takımı ve bu takımın katıldığı ‘Halı saha turnuvası’ üzerinden bir direniş ve var olma mücadelesi anlatmak olmuş. ‘Pilav Üstü Kuru’ turnuva boyunca basamakları tek tek aşıp final için mücadele ederken ara duraklarda mafyöz yöntemlerle rantçı zihniyetin nasıl ilerlediğine şahit oluyoruz. Bu arada takımın tek ‘Yabancı’sı konumundaki (Pascal Nouma’nın canlandırdığı) ‘Puma’ karakteri ve yaşadıkları, birebir olmasa da uzaktan uzağa, ‘Festus Okey vakası’nı hatırlatıyor.

GÜLÜMSETEN BİR ÖYKÜ

Oyunculukların da gayet iyi seyrettiği yapımda tıpkı takımdaki gibi herkes üzerine düşen görevlerin üstesinden ustalıkla geliyor. Öyküdeki kimi tercihler bizi daha fazla hüzünlendirip öyküyü belki daha gerçekçi sulara çekebilirmiş ama anlaşılan bunca acının sarıp sarmaladığı bir coğrafyada filmin yaratıcıları seyirciye ‘Gülümseten’ bir öykü sunmak istemişler... Futbol sahneleri de reklam estetiğine yakın, daha çok da Hollywood tarzı bir anlatıma sahip ama bunu da yönetmenin sinemasal köklerine bağlayabiliriz.

Serdar Akar’ın ‘Gemide’sindeki o ünlü ifadeyi hatırlayalım: “Bir memleket gibidir gemi...” Emre Şahin’in filmi de bir nevi “Bir memleket gibidir takım” diyor. Sonuçta ‘Takım: Mahalle Aşkına’, futbol filmleri kategorisine kayda değer bir iz bırakan yapımlar arasındaki yerini alıyor..