Türkiye'de futbol denince en renkli simalardan biri Yılmaz Vural'dır. Vural, sempatik tavırları, oyun içindeki heyecanı yedek kulübesine yansıtması, hal ve tavırlarıyla hemen hemen herkeste muhakkak bir izlenim bırakmıştır.

İspanya'daki ilk maçtan tutun, İstanbul'daki ikinci maçın 57. dakikasına kadar kaleci Lopez'in kucağına çalışan G.Saray, Eboue'nin bu dakikada attığı golle uyanınca gerçeği görebildi.

Dün gece Barnebau'da bir Türk futbol klasiği yaşandı; 'yenildik ama ezilmedik.'

Rakip oynadığı dört maçta sıfırları çekmiş bir Andorra olmasına rağmen, Teknik Direktörümüz Abdullah Avcı; Arda, Burak, Selçuk gibi yıldızlarını sahaya sürmek zorunda kaldı. Oysa böyle mi olmalıydı Andorra maçı?

Dün gece dışarıda kar yağışının olduğu, içeride ise son saniyesine kadar ateşli bir atmosferin bulunduğu Veltins-Arena Stadı'nda tam bir futbol şöleni yaşandı.

Altyapı denen fabrika adıyla kalır bizde. Temelleri atılır ama bir türlü ihraç vermez. Ne iç pazara ve ne de dış pazara...

Kariyerinde 3. kez DünyaSupersportşampiyonuolan Kenan Sofuoğlu'nu görmezden gelemeyiz.

Milli Takımın Estonya ile oynadığı maçta futbolun altın kuralı işledi. Futbol hatalar oyunudur sözü dün yine gerçekleşti.

Türk futbolu adına talihsiz iki gün geçirdik. Peki bunun nedenleri neler?

Üstün futboluna rağmen rakip kaleye bir gol atamayan milli takımın bire bir pres yapan üstün fiziğe sahip Hollanda defansı karşısında nasıl aciz kalabileceğini düşünmek dahi istemiyorum.

Baktı bizimkilerin yapacağı yok, UEFA Türk futboluna el atarak ayar vermeye başladı.

Kan davaları ile geri bıraktığımız 2011-2012 futbol sezonu nihayet bitti. Şimdi dillerde transferler var.

Şampiyonun belli olduğu maçtan sonra yaşananların asıl suçluları sen, ben, o…

Sıcak futbol gündeminden kopup biraz da bir kadının gözüyle futbolun güzelliğini konuşalım.

TFF 58. Maddenin genleriyle oynayarak değişikliğe gidince ortaya ilginç bir sonuç çıktı; 'Emenike sahaya yansımamıştır.'

Oldu mu oldu. Türk Telekom Arena’dan çıkamaz denilen Fenerbahçe altın puanı aldı mı aldı. Her zaman yaptığını yaptı mı, yaptı.

2011 yılının aksine bu sefer 100 binlerden Erdoğan sesler nidalanır. Ortalık miting alanına dönüşür. Gazeteler ertesi gün "2011 yılının rövanşını aldı" başlıklarını atar.

Spor; eğlence, zevk demek. Oysa Türkiye’de maalesef geldiğimiz nokta kaos. Bunca kargaşa sonrası bakalım play-off maçlarının sonunu görebilecek miyiz?