Bu hafta senaryosuyla ödül almış bir kısa filmi sizlerle paylaşmak istiyorum. Başarılı sinemacı Ahmet Toklu’nun tecavüzüyle yüzleşen bir adamın içinde bulunduğu buhranı anlattığı “Yüzleşme” kısa filmi trajik bir olayı bizlere başka bir tarafından anlatıyor.

İçmeye çalıştığınız suyun, dudağınıza her değdiğinde kızgın kum tanelerine dönüştüğünü ve bir çölün ortasında bu eziyeti defalarca yaşadığınızı düşünün.

“Teeth” bilgisayar başında kafa dağıtmak isteyen, kısa film konusunda farklı bir bakış açısı sahibi olmak isteyen ya da sadece gülümsemek isteyen herkes için tavsiye edebileceğim bir çalışma.

Bu hafta sizlerle 2007 yılına ait bir başarı hikayesi paylaşmak istedim.

Vicdanınızla hesaplaşmaya hazır olun. Siz olsanız ne yapardınız?

Hrant Dink cinayetine tesadüfen şahit olan bir gencin yaşadığı travmayı ve olay anını, başarılı sinemacıların gözünden izlemeye hazır olun.

Kanada Amerikan Futbol liginin iki efsanevi ihtiyar delikanlısının nasıl kavga ettiklerine şahit olanlar, bu kısa filmin ne kadar doğru bir mesaj verdiğini bir kez daha anlayacak

“Hayatın bir parçasıdır esnaf” sloganını en iyi anlatan kısa film olarak yarışmada birincilik ödülünün sahibi olan Yırtık keyifli bir seyirlik.

Jamin Winans imzalı ve dünya festivallerinde toplam 35 ödül toplayan “Spin” son derece profesyonel, düşündürücü ve eğlenceli bir çalışma.

Öyle bir yalnızlık düşünün ki başına oturduğunuz satranç tahtasının başında sizden başka kimse yok. Geri, işte o şartlarda oyun oynamayı başaran bir kahraman:

İranlı yönetmenler dünyada daha da çok söz sahibi olma yolunda ilerliyor. Peki İran’da kısa filmler ne durumda?

Bugün sizlere "kıyamet sonrası edebiyatı" denilen türden insan şiddet ilişkisini sorgulayan tartışmaya açık, başarılı ve hayli farklı bir kısa film sunuyoruz...

Kelimelerinizin sesi yeterince gür çıkmıyorsa insanlar onları duymayabilir ve sizi görmeyebilir. Ama aynı şeyi farklı kelimelerle bakın nasıl anlatabilirsiniz?

"Hayat çok zor, bu şartlar altında mutlu olmak nerdeyse imkansız" diyerek içinde bulunduğunuz halden şikayet mi ediyorsunuz. Bu kısa filmi izleyin ve bir kez daha düşünün...

Bu kısa filmi izlediğinizde içinizde ufacık da olsa bir kıpırtı oluşuyorsa, bir şeylerin telafisi için harekete geçme vakti gelmiş demektir...

Olanaksızlıkları bahane etmeyerek hayallerini gerçekleştiren bir avuç çocuğun başarının bir inanç meselesi olduğunu ispatlayan bu film gerçek bir hikayedir...

Uçsuz bucaksız bir tarla, yardıma muhtaç, yalnız bir kadın ve karşısına çıkan sapık görünümlü bir adam… Film böyle başlıyor, fakat izleyiciyi fena yanıltıyor...

3 sıra dışı insanın hayatını kısaca ve mizahi dille özetleyen hayli uzun bir kısa film seyretmeye hazır mısınız? O zaman buyrun sıradışı üç insanın hayat öyküsüne...