Kızılyıldız taraftarının öldürülmesi

Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ataman: "25 yaşındaki bir genç Türkiye'ye geliyor ve burada yaşamını yitiriyor. Bununla alakalı hepimiz çok büyük üzüntü içindeyiz"

Kızılyıldız taraftarının öldürülmesi
Kızılyıldız taraftarının öldürülmesi
GİRİŞ 22.11.2014 17:11 GÜNCELLEME 22.11.2014 17:11

Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman, basketbol THY Avrupa Ligi'nde Kızılyıldız Telekom ile dün akşam oynadıkları maçtan önce çıkan olaylarda Sırp taraftar Marko Ivkovic'in hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.

Ataman, dün oynanan maç öncesinde çıkan olaylar hakkında CNN Türk'ün canlı yayınına bağlanarak, "25 yaşındaki bir genç Türkiye'ye geliyor ve burada yaşamını yitiriyor. Bununla alakalı hepimiz çok büyük üzüntü içindeyiz. Her kim tarafından yapıldıysa emniyet, olayın faillerini ortaya çıkaracaktır" dedi.

Dün yaşanan olaylara şahsi otomobili ile salona gelirken şahit olduğunu belirten Ergin Ataman, "Bir baskın gibiydi. Ben otoparka zor girdim. O anda iki polisimizin başlarından yaralandığını ve kanlar içinde kaldığını gördüm. O anda moralim çok bozuldu. Salona girdiğimde bir grubun izni olmadan böyle bir olay çıkardığını öğrendim" ifadelerini kullandı.

Ataman, maçın ardından basın toplantısında yaptığı ve Sırp kamuoyunda tepkiyle karşılanan "Bunlara 'terörist' diyeceğim" açıklamasını ölüm olayından haberdar olmadan yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Maç bitiminde doğrudan basın toplantısına girdim. O zaman olayların sonucunun böyle bir vahim duruma yol açtığından hiçbir şekilde bilgim yoktu. Bana grubun dağıtıldığı söylendi. Ben de daha önce Türkiye'deki olaylarla ilgili söylemlerimde, holiganizme, faşizme, spor sahalarındaki terörizme karşı olduğumu belirtmiştim. Burada da ciddi anlamda sportif bir terör estirildi. Sonuçta Türk polisine ve Galatasaray taraftarlarına saldırıldı. Bunlara önlem alınmasını ve Avrupa Ligi'nin harekete geçmesi gerektiğini belirttim. Bu açıklamayı yaparken bir gencin yaşamını yitirdiğinden hiçbir şekilde haberim yoktu. Zaten haberim olsa konuşmama başsağlığı dileyerek başlardım ve bu konulara hiç girmezdim."

"Olay beni aşarak, politik boyutlara geldi"

Ergin Ataman, Sırbistan yetkililerinin ve başkonsolosunun kendisiyle ilgili algı oluşturmaya çalışmasına üzüldüğünü aktararak, olayların kendisini aşarak, politik boyutlara geldiğini dile getirdi.

Kendisinin bir spor adamı olduğunu belirten deneyimli başantrenör, sözlerine şöyle devam etti:

"Böylesine sportif bir şeyle alakası olmayan bir olayın içine çekilmeye çalışılmam, bence hakikaten esef verici bir durum. Ben spor sahalarındaki her türlü teröre karşıyken, Sırbistan başkonsolosunun 'Ergin Ataman bir teröristtir' demesini, böyle bir ima yaratmasını açıkçası çok garipsedim ve ayıpladım. Olay beni aşarak, politik boyutlara geldi. Ortada talihsiz bir ölüm vakası var. Ancak bu algının da bir an önce ortadan kaldırılmasını rica ediyorum. Sırbistan Başbakanı da 'Ergin Ataman bundan sonra Sırbistan'a giremeyecek' diyerek hedef göstermiş."

Ataman, Türkiye'nin Sırbistan Büyükelçiliği ile görüşüp, kendilerine olaylar hakkında bilgi verdiğini anlatarak, "Konu beni ve sportif olayı aşmış durumda. Burada yaratılmaya çalışılan algı tamamen popülizmdir. Bu konuda da gerek büyükelçiliğimiz gerekse dışişleri yetkililerimiz gerekli açıklamaları yapacaktır. Ben Galatasaray ve Türk Milli Takımı antrenörüyüm. Hukuki olarak benim korunmamı sağlayacaklarını düşünüyorum. Şu aşamada kendi çapımda yapabileceğim bir şey yok" değerlendirmesinde bulundu.

Markovic: "Ataman'ın açıklamaları kabul edilemez"

Sırbistan'ın İstanbul Başkonsolosu Zoran Markovic ise başantrenör Ergin Ataman'ın basın toplantısında yaptığı açıklamaların kabul edilemez olduğunu söyledi.

Markovic, Türk yetkilileri olayların çıkabileceği konusunda uyardıklarını belirterek, "Koçun yaptığı açıklama, benim şimdiye kadar duyduğum en kötü açıklama. Böyle bir şeyi söylemek mümkün olamaz. Dostane bir maçın ardından böyle açıklamalar yapmak kabul edilemez. Bu maçın organizasyonunda yaşanan sorunlar buna yol açtı. Biz gerekli uyarıları yapmıştık ama kimse bizi dinlemedi" ifadelerini kullandı.

Olayları anlatırken görgü tanıklarına dayandırabildiğini vurgulayan Sırp başkonsolos, "Türk polisi ve Galatasaray yönetimi ile konuşuldu. Biz, bu olay gerçekleşmeden 2 gün önce böyle bir olay meydana gelmemesi için bütün senaryolara hazırlıklıydık. 'Dokuz bin kişinin bulunduğu bir yerde bu kadar polis, bu bölgeyi koruyamaz' demiştik. Özellikle maç sırasında Sırp taraftarlara ek biletin verilmediğini biliyoruz. Bu da kabul edilemez bir şeydir. Sırbistan'da biz maçlarda nasıl davranıyorsak, Türk polisinden de aynı şeyi beklemiştik" şeklinde konuştu.

KAYNAK: AA